En Eski Fotoğraf
Derneği
S. Haluk Uygur
(AFIAP)
AFAD Başkanı …
AMIN Maalouf'un "Doğu'nun
Limanları" isimli kitabından 1901 ile 1909 yılları
arasında Adana'da bir fotoğraf derneğinin kurulduğunu
okudum.
Amin Maalouf'u bir çoğunuz tanırsınız. Güvenilir bir
tarihçi olan yazar, romanlarını tarihi gerçekler ve
olaylar üzerine kurgular.
Bakın Amin Maalouf "Doğu'nun Limanları" isimli kitabında
konuyla ilgili neler yazıyor: "(...) genç adamın çevresinde
küçük bir saray erkanı oluşmuştu. Her konudan konuşuluyordu.
(...) Siyasetin dikkatle dışında kalınıyordu. Grupta
çok fazla yabancı ve azınlık (Ermeni, Rum) vardı.
(...) Bambaşka şeylere ilgi duyulurdu: Keşifler, yeni
teknikler, Fotoğraf, şeref köşesindeydi ve birgün
bir tartışma sırasında bu topluluğa bir isim takmak
akıllarına geldi ve tereddütsüz "Adana Fotoğrafçılık
Derneği" adını aldı. (...)
Babaannemin mutlu olduğu, o tarihlerdeki fotoğraflardan
anlaşılıyor. (...) Babam bavul dolusu fotoğrafların
üzerine solmuş mürekkeple, iftiharla şöyle yazmıştı;
"Fotoğrafçılık Derneği-Adana"
(...) Bavuldaki
klişelerin çoğu ona ait değildi. Nubar'ınkiler vardı
ve derneğin beş-altı üyesininkiler.
En eskiler 1901 yılına aitti. En yenisi 1909'a 1909
Nisan'ına. (...) Daha kesin olabilirim, 6 Nisan. (...)
Bu tarihten sonra babam eline bir daha fotoğraf makinesi
almak istemedi. (Doğu'nun Limanları. sy. 24-25-26)
Bu dernek bir
müddet faaliyet gösterdikten sonra 6 Nisan 1909'da
Ermenilerle Türklerin arasında çıkan iç çatışma sonucu,
romanın kahramanı (Türk) Lübnan'a göçünce, Adana Fotoğrafçılık
Derneği'nin akibetini öğrenemiyoruz.
Ancak aile albümlerindeki ve arşivlerdeki eski Adana
fotoğraflarının çokluğu ve bu fotoğrafların tarihinin
1900 yılına kadar gitmesi, fotoğraflar incelendiğinde
estetik değerlerin ön plana çıkarıldığının hemen farkedilmesi,
Adana'da 20. yüzyılın başlarına kadar bir fotoğraf
geleneği olduğunu gösteriyor.
Türkiye'nin ilk
renkli fotoğraf sergisinin de Şinasi Barutçu tarafından
Adana'da açıldığı biliniyor (1950'li yıllarda) üstadın
böyle önemli bir sergiyi Adana'da açması herhalde
bir tesadüf değil. Adana'da bir fotoğraf potansiyeli,
en azından bir izleyici kitlesi görmüş olmalıydı ki,
o kadar yer dururken sergisini kentimizde açmış.
Ayrıca 1979 yılında Mehmet Baltacı'nın desteğiyle
AFAD adı altında toplanan gençlerin kısa sürede Türkiye
fotoğrafında söz sahibi olmaları Adana'nın köklü fotoğraf
geleneğinin olumlu etkisinden olsa gerek.
Gerek Amin Maalouf'un tüm kitaplarında görülen, insana
güven veren bilimsel çizgisi, gerek "Doğu'nun Limanları"
kitabında bahsedilen 6 Nisan 1909 gününde çıkan iç
çatışmanın, tarihi gerçeklerle tamamen uyuşması, gerekse
Adana'da görülen köklü fotoğraf geleneği, beni; Anadolu'nun
ilk amatör fotoğraf derneğinin Adana'da kurulduğuna
inanmaya zorladı.
Adana'nın bilinen
fotoğraf geçmişinde Türk, Ermeni ve Rumların beraberce
yer aldığı da biliniyor. Bu tespit de Maalouf'un anlattıklarıyla
uyuşuyor.
Bir an, Amin
Maalouf'un doğruyu yazmadığını düşünsek bile, AFAD'ın
her zaman izlediği paylaşımcı, toplumun sorunlarına
yaklaşımcı ve birbirine bağlı ekipler halinde çalışma
geleneği, hepimizde köklü bir geçmişin izlerini hissettiriyor.
Derneğimizin bu günkü konumu, bence 20. yüzyılın başındaki
"Adana Fotoğrafçılık Derneği"nin konumuna oldukça
uyuyor.
Bu durumda derneğimizin varoluş tarihini 1901 olarak
kabul etmemiz mümkün olabilir.
Sizce de öyle değil mi?
S. Haluk Uygur
|