Back to Main Page Back to Main PageSon SayıÖnceki SayılarEditörlerİletişim

Editörden

Sanat ve Acı

Fotoğrafın Gücü

Uzaklardan

"Black&White in Colors"

Neden Bazı Şeyleri Kategorize Etmek Zorundayız

Merhaba Atina Here İstanbul

Savunma ve Havacılık Dergisindeki Reklam Fotoğrafları Ne Anlatır

Fotoğraf ve Mimari

Temel Tasarım : Çizgi

Kaktüs

Osmanlı İmparatorluğu' nda Fotoğrafçılar İçin Yönerge

Cadı Kazanı

Orojeni

Okudunuz mu ? Gördünüz mü ?

"Kurguların İnsana Ettikleri"

BÜLMETEN

Ciddiyet

Yol Notları : Hindistan

Eğitim
- Renkli Filmler
- Gün Ortasında Fotoğraf Çekimi

Haberler

DASK

Yeni Umutlar
- Gözde Hakverdi
- Asiye Çığrı

Sergi Salonu
- Barış Köse
- Yiğit Saraç

Solan İki Renk

Suyunu Çıkaranlar

Bir Ülke Bir Fotoğrafçı

Fotoğraftan Al Haberi

Portfolyolar
- Ozan Sağdıç
- Gökhan Demirer
- Ali Rıza Akalın
- Fikret Otyam


 

 

Sayı 11
SANAT UZUN
DEKLANŞMAN KISA...
FOTO FORUM SERGİSİ NEDENİYLE
ÜYELERLE SÖYLEŞİLER


FOTO FORUM'un "Trabzon Sokaklarında Yaşam" konulu yarışma sergisi sona erdi. Ancak katılımın az olduğu, hatta sergi açılışına bile çok az üyenin katıldığı gözlendi. Muhabirimiz, yarışmaya katılmamış üyelerimizden kimilerini aradı, buldu ve konuştu:
-Efendim, bu konu çerçevesinde
Trabzon'da ilk kez düzenlenen yarışmaya katılmayanlardan birisiniz. Acaba neden katılmadınız?
-Ben katılmayı çok istedim. Ancak işlerden başımı kaşıyacak zamanım yoktu. İnşallah başka zaman..
-Siz beyefendi? Sanırım siz de katılmadınız?
-Efendim ben tam katılıyordum ki, filmlerimi kaybettiğimi fark ettim. Neyle katılabilirdim ki? Biliyorsunuz, filmsiz ben bir hiçim..
-Ya siz bayan?
-Yaa hiç sormayın. Ben son ana yetişmeye çalışıyordum. Arabama atladığım gibi tüm gücümle gaza bastım. Ancak arabamın benzini bitti. İnip koştum, koştum, koştum, fakat ne acıdır ki yetişemedim.
-Siz, sayın bay?
-Bizde o akşam elektrikler kesildi. Bir türlü filmleri bulamadım.
-Bize de misafir geldi..
-Ben film koymayı unutmuşum. O yüzden çekemedim ki katıliim.
-Hiç sormayın, makinem çalındı
-Deklanşör parmağım çıt diye kırıldı. Sonra alçıya aldılar. .
-Benim prostatım var abi..

FOTO TEMEL ÖĞRETİYOR


"Doğa Fotoğrafçılığı"
Doğada fotoğraf çekmesi çok keyifli bir iştur. Doğa foturafçısi düzgün çimenli ve ağaçlukli alanlarda av aramalidur. Baktun ki yapraklarun gerisinde piknuk yapanlar var; hemen selam verup yaklaşırsun. "Efendum, afiyetler olsun. Acaba ben de birkaç poz çekebilur miyum?" diye izin alursun. Önce geniş açı ile piknik sofrasıni etüd edersun. Uygun açıyi bulduktan sonra usul usul köfteleri zumlarsun. Ona iki üç poz yeter. Hemen şişmeyesun. Yana kayıp böreklerden bir kaç enstantane alur, ardindan salataya da üç beş poz çekersun. Filmunde yer kaldi ise fındukli revanileri fon olarak kullanup helva ile bal lokmalarina makro çekimler denersun. Tatlilarun çekiminde düşuk enstantane kullanma. Yüksek hizla çaliş. Burada sehpaya gerek yoktur. Hareketini sınırlama. Ayrica meşrubat için kablo deklanşör yerine kamiş kullanılabilur. Ama sen rakidan şaşma. Malum, beyaz filitredur. Filtre çarpani iki kadeh olup, konilari hafif buğuli gösterur.

HOŞ DÖRTLÜKLER


Vizör boş bir deliktir,
Bilmez konu nerdedir,
Bilir ise göz bilir,
Marifet gözlerdedir
Filtre taktım lense
Tam uymadı nedense
Nikon'uma layıktır
Vallah billah ne dense

FOTOĞRAFÇILAR İÇİN HAVA VE YOL DURUMU


Kör olasıca Balkanlar üzerinden gelen soğuk hava kitlesi bu hafta sonu gene bölgemizi olumsuz etkileyecek. Zigana'ya kar yağacak. Objektifler buğulanacak, piller donacak. Rize ve
Trabzon'da hava sisli, Giresun yağışlı, Viyana bulutlu. Pazar günü gidilecek olan Doğankaya köy yolu da heyelan nedeniyle kapalı. Hafta sonu yine evdeyiz millet..

YÖNETİCİLERİMİZİ TANIYALIM

Vedat OSMANOĞLU
Erdoğdu Mahallesi eşrafındandır. Bir Canon'u ve bir annesi vardır. Altmış üyenin en esmeridir. Bu işe annesi de şaşmış, uzun süre kumla ovmuşsa da rengini bir türlü açamamıştır.

Doğuştan bekardır. Son aylarda kırkını aştığı yolunda asılsız söylentiler yayılmıştır. Çevresine bekar bekar bakmakta ve evlilere özenmekteyse de kısmeti henüz kapalıdır. Her fırsatta kahkahasını esirgemeyen bu arkadaşımız, geçen ay dernek saymanlığına seçildikten sonra nursuz bir adam olup çıkmıştır. Eskiden gördüğü herkese ''Merhaba'' diyen Osmanoğlu, şimdilerde ''Selamün aidat'' demeye başlamıştır. Osmanoğlu ağzına içki sürmez. Kumarı ve işreti yoktur. Tek kötü alışkanlığı fotoğrafçılığıdır. Eh, gelin hanım bu kadarını da sineye çeksin artık. Gül gibi uşak..
(Not: Osmanoğlu, 2001 yılı itibarıyla bekarlığım korumaktadır. Hem emekli hem de AFIAP olmuştur. İki Canon'u ve bir annesi vardır).

M.Sinan KURBETCİ
Son genel kurulda yedekten yönetim kuruluna girmiş ve derneğin devrilmesini son anda önlemiştir. Trabzon'un hızlı mimarlarındandır. Proje ve şantiye işlerinden deklanşörünü kaşıyacak zamanı pek bulamaz. Sürekli çizer ve bu çizimleriyle milyonlara garkolur. Zaten kendisi hafiften milyonerdir. ilk kişisel makinesi için tüm katalogları karıştırmış ve sonunda bir Lubitel siparişi vermiştir. Kurbetçi tip olarak uzun boyludur da, azıcık orta boy standardında gibidir. Doğrusunu söylemek gerekirse orta boy grubunun kısalarındandır. Neyse uzatmayalım, kısa boylu sayılır deyip tartışmaya bir son verelim. Kurbetçi tüm bunlara ek olarak göbeklidir de.. Sekiz yıldır şeylerini (Dizlerini yani) görememesi bu yüzdendir .

O fotoğraf çekerken, daha çok çevresindeki sinekleri kovalıyor ya da bir arıdan kaçıyor sanırsınız. Halbuki O, hareket fotoğrafı çekiyordur. Sinan Kurbetçi evlidir. Şirin bir karısıyla bir kızı vardır. (Not: 2001 yılı itibarıyla Kurbetçi iki kız sahibidir. işlerini genişletmiş, boy, bos ve göbeği eskisi gibi kalmıştır. Dizlerini son gördüğünden bu yana da 22 yıl geçmiş bulunmaktadır)


FOTOGRAFİK ATASÖZLERİ


* RB 67 kimdeyse Süleyman odur
* Ak filim, kara filim printerde belli olur
* Sen FIAP, ben FIAP, Kim verecek hastaya hap
* Halamın telesi olsaydı amcam olurdu

AÇIK KÜRSÜ


Adının açıklanmasını istemeyen bir üyemiz yazıyor. .

Efendim ben, Doğu Anadolu'nun bir ilinden geldim. Trabzon'da çalışıyorum. Fotoğrafçılığa ilgim vardır. FOTO FORUM'un bu alandaki girişimlerini olumlu bularak ben de üye oldum ve çeşitli etkinliklerde görev aldım. Doğrusunu söylemek gerekirse çoğu durumlarda kendi işlerimi bile aksatacak ve hatta cebimden maddi katkıyı gerektirecek görevlerle uğraşmak zorunda kaldım. Fakat ilginçtir, Trabzonlular'ın kendi derneklerine sahip çıkmadıklarını hayretle gördüm.

Doğduğum kentte fotoğraf derneği yoktur. Ben burada tüm olanaklarımla hizmet vermeye çalışırken, Trabzonlu kimi üyelerin aylarca derneğe uğramadıklarını görmek bana ilginç geliyor ve bunu anlayamıyorum.
Mektubumu Bülmeten'de yayımlarsanız biraz teselli bulacağım.