Back to Main Page Back to Main PageSon SayıÖnceki SayılarEditörlerİletişim

Beni Duyuyorsan Üç Defa Vur

Gezgin Fotoğrafçılar

Uzaklardan

Black&White in Colors

Cadı Kazanı

Temel Tasarım

Kaktüs

Okudunuz mu, Gördünüz mü?

Reklam Fotoğrafçılığı

Orojeni

İşaretçiler

Ciddiyet

Yol Notları

Dosya: Haber Fotoğrafçılığı
. Fotoğraftan Al Haberi, Serpil Yıldız
. Haber Fotoğrafçılığı, Ali Öz
. Portfolyo: Ali Öz

BÜLMETEN

Çağrı: "Türkiye Fotoğraf Sanatında Yitirdiklerimiz "

Eğitim
Film ve Filtreler
Özel Efektler-2

Fotoğraf Dünyasından Haberler

Pano

Platformlar
· Foto Muhabirleri Derneği

Yeni Umutlar
· Kaan Osmancık

· Mete Bumin
· Songul Serim

Sergi Salonu
· Deniz Akça

· Özer Esmer

Suyunu Çıkaranlar

Bir Ülke Bir Fotoğrafçı

Portfolyolar
· Sıtkı Fırat
· Adnan Veli Kuvanlık
· Nevzat Yıldıran

 

 

Sayı 10

FİLMLER - I


SİYAH BEYAZ FİLMLER

Fotoğraf makinelerinde, fotoğrafı çekilecek konunun görüntüsünü saptamak için bir yüzü ışığa karşı duyarlı bir emülsiyon tabakasıyla kaplanmış film denilen malzemeler kullanılır. Siyah-beyaz ve renkli fotoğrafçılıkta kullanılan filmler, negatif, reversal (direkt pozitif) ve pozitif filmler olmak üzere üç tiptir )

Negatif filmlerde görüntü negatif denilen ters bir haldedir. Yani konunun açık renkleri koyu ve koyu renkleri de açık olarak görülür. Siyah-beyaz filmlerde bu açıklık ve koyuluk beyazdan siyaha kadar giden gri rengin tonlarıyla, renkli negatiflerde ise konu renklerinin çıkarıcısı olan renklerin tonlarıyla olur. Fotoğraf kağıtlarına veya pozitif filmlere kontak ya da agrandisman baskı yapmak için kullanılır .

Reversal (Direkt Pozitif) filmler ise fotoğrafı çekilen konunun pozitif denilen görüntüsünü verirler. Konunun renk ve koyulukları negatif filmlerde olduğu gibi ters bir halde değildir. Aynen konunun küçültülmüş bir görüntüsünü verirler.

FİLMLERİN HIZLARI (DUYARLILIĞI)

Fotoğraf filmlerinin genel duyarlık derecesi veya fotoğrafik deyimle hızı, emülsiyon içinde bulunan gümüş tuzları kristallerinin şekil ve karakteristikleri ile yakından ilgilidir. Küçük ve düzgün kristaller daha düşük hızlı, buna karşılık daha büyük ve düzensiz yapılı kristaller yüksek hızlı emülsiyonları oluştururlar.

Emülsiyonların özellikleri ne olursa olsun öyle bir an gelir ki kristal boyu belirli bir boyuta eriştikten sonra önce kararma durur ve sonra yavaşlamaya başlar. Yani hız düşmeye başlar ki fotoğrafçılıkta bu olaya solarma denilir.

Emülsiyonların duyarlılığının ölçülmesine sanzitometri denir ve fotoğrafçılıkta çok önemlidir. Çünkü her türlü fotoğraf çekiminin esasını oluşturur. Sanzitometri, artan ışık karşısında emülsiyonların kararışını grafikle gösterirken aynı zamanda emülsiyonun kontrast derecesi bakımından da özelliğini belirtir. Işığa karşı duyarlı emülsiyonlar ışık yoğunluğunun eşit bir şekilde artması halinde düzenli bir şekilde kararmazlar. Bu kararmanın miktarı çeşitli emülsiyonlarda değişiktir. Bu kararmalar emülsiyon kontrastının yumuşak mı, normal mi yoksa sert mi olduğunu belirtirler.

Film ambalaj kutuları üzerinde, filmlerin niteliklerini bildiren (Renkli Negatif, Renkli Reversal, Gün Işığı Tipi, Tungsten Işığı Tipi, Pankromatik veya Ortokromatik gibi ) yazılardan başka emülsiyonların ASA ve DIN cinsinden hızları da yazılır. Emülsiyonların hız ölçüsü için biri aritmetik yöntem (ASA) diğeri logaritmik yöntem (DIN) olmak üzere iki sistem kullanılmıştır. Bu iki sistemin dayandığı ilkeler birbirlerinden ayrımlı olduğundan bir sistemle ifade edilen hıza, diğer sistemde uygun hız en yaklaşık değerleriyle ifade edilir. Ve günümüzde film hızları için en yaygın şekilde ASA (American Standart Association) ve DIN (Deutche Industrie Normen) kullanılmaktadır.

SİYAH-BEYAZ FİLMLERİN YAPISI VE SINIFLANDIRILMASI

Film Yapısı: Tipik bir siyah beyaz filmde emülsiyon gümüş bromürde oluşan ve ışığa duyarlı kristallerin bulunduğu jelatin bir tabakada olur. Gerginliği engelleyici kaplama emülsiyonu korur ve alttaki tabaka tarafından yukarı yansımasını engeller.

GÖRÜNTÜNÜN OLUŞUMU:

a)Bir gümüş bromür şemasında bir çok gümüş ve bromür iyonu elektrik şarj yüküyle bir arada tutulur. Gümüş iyonları elektron kaydeder ve yüklenir; bromürler ise elektron yakalar ve yüklenir. Yapıyı gümüş sülfat zerrecikleri ve serbest elektronlar tamamlar.

b) Bir ışık fotonu kristale çarptığında brom iyonundaki elektrona enerji verir ve elektronu kristalin etrafında dönmesine sebep olur. Brom iyon + yüklenmiş serbest gümüş iyonu çeker ve bir bağ oluşturur. Gümüş sülfat gibi kirli tanecikler bu oluşan bağı çekme eyleminde olduğundan hassas tanecikler olarak bilinirler.

c) Daha fazla ışık fotonları kristale çarptıkça daha fazla elektron serbest kalır. Elektronlar ve gümüş iyonları duyarlı zerreciklere doğru hareket eder. Bu aşamada görünmez olmasına rağmen iyon elektron grubu gümüş metalini oluşturur.

d) Tümüyle ışığa maruz kaldıktan sonra, kimyasal gizli bir değişime uğrar; yinede görünür olması için milyonlarca defa büyütülmesi gerekir.

Siyah-beyaz filmler hızlarına ve duyarlılıklarına göre iki grupta toplanabilirler. Hızlarına göre yavaş filmler, orta hızda filmler, hızlı filmler, çok hızlı filmler, duyarlılıklarına göre de ortokromatik ve pankromatik filmler diye incelenebilirler.

Yavaş Filmler: 16-40 ASA. İyi bir ışıkta temiz ve ayrıntılı bir görüntü ve yüksek kontrast verirler. Poz zamanı genişliği en az olan filmlerdir.

Orta Hızda Filmler: 50-100 ASA. Her bakımdan kusursuz filmlerdir. Normal bir görüntü ve normal kontrast verirler. İyi ve uygun ışık koşullarında bina içlerindeki fotoğraf çekimlerinde kullanılabilirlerse de daha çok dışarıda çekilecek fotoğraflar için iyidir.

Hızlı Filmler: 125-200 ASA. Fazla hareketli konuların fotoğraflarının çekiminde kullanılırlar. Net ve güzel görüntü verirler. İri grenli olduklarından fazla büyütülmeğe gelmezler. Poz zamanı genişliği çoktur. Manzara portre ve natürmort fotoğrafları çekimine en uygun filmlerdir.

Çok Hızlı Filmler: 250-2000 ASA. Gece manzaraları ve çok hareketli konuların fotoğraflarının çekiminde kullanılırlar. Yüksek poz süresi kullanıldığında düşük nitelikte görüntüler verirler. Fazla büyültmeler veya güzel ve net ayrıntılar için uygun değillerdir.

Ortokramatlk Filmler: Kırmızı renge karşı duyarsız olan bu filmlerin yeşil ve sarı renklere karşı duyarlığı çok fazladır. Bu nedenle manzara fotoğraflarının çekiminde kullanılırlar. Çok yakın tonlu renkler arasındaki ayırımı belirtmezler. Çok ışıklı yerlerde ve yazın çok güneşli havalarda kullanılabilir. Kırmızı güvenlik lambalarıyla banyo edilebilirler.

Pankromatik Filmler: Her türlü gereksinmeye cevap veren en yaygın ve en çok kullanılan filmlerdir. Renk çarkının bütün ışınlarına karşı duyarlıdır. Birbirine yakın koyulukta olan renkler arasındaki ton ayrımlarını çok güzel belirtirler. Kesin olarak karanlıkta veya özel çok koyu zümrüt yeşili ışık veren güvenlik lambalarının ışığında banyo edilirler.

Çok Hızlı Pankromatik Filmler: Kırmızı ve turuncu renge, karşı çok duyarlı ve iri renkli filmlerdir. Spor müsabakaları, gece fotoğrafları ve yapay ışık fotoğrafları ve fazla hareketli konuların fotoğraflarının çekiminde kullanılırlar.

Ortopankromatik Filmler: Kırmızıya karşı duyarlığı hafifçe azaltılmış filmler olup portrelerde, doğa manzaralarında ve mimari yapıtların fotoğraflarının çekiminde kullanılırlar.

Seramik plak fotoğrafında bir ayrıntı, ayrı ayrı yavaş, orta, hızlı ve ultra-hızlı filmler için gösterilmiştir. Burada büyütme oranı az olduğunda farklar önemsiz görünür, fakat büyütme oranı büyük olduğunda (burada 15x) farklar net görülebilir.

GRENLER

Emülsiyon içindeki gümüş kristalleri ne kadar küçük olursa görüntü grenleri o kadar küçük olur.

Her hangi bir film banyo (developman) dan sonra bir büyüteçle incelenirse görüntünün muhtelif yoğunluktaki on binlerce noktadan oluştuğu görülür. Fotoğrafçılıkta bu noktalara gren denilir. İri grenli bir negatif filminden fazla büyütülmüş bir fotoğraf parlaklığını kaybetmiş kaba bir görünümdedir. Bütün hızlı filmler, yavaş veya orta hızdaki filmlerden daha iri grenlidir.

Emülsiyonlar başlangıçta yapım şekilleri nedeniyle ince veya iri grenlere sahiptirler. Daha sonra herhangi bir işlemle herhangi bir şekilde değiştirilebilme olanağı yoktur.

Tane Doku(iri gren): ISO 400 Tri-X'sin dokusallığı büyütüldüğünde görülür hale geliyor. Yukarıdaki çerçevenin tam büyütülmesi kumluluğun 7X'te ayrımının başlangıcını gösteriyor.

Grenin görünebilirliği büyütme derecesine bağlıdır. Tanzanya'da çekilen her iki baskı aynı ISO 400 Tri-X negatifinden yapılmıştır. Soldaki baskı 3 ½ x oranında büyütülmüşken, aşağıdaki 20x oranında büyütülmüştür. Gren orta grilikteki bölgede daha görülebilir haldedir.

KONTRAST

Kontrast, negatif görüntü üzerindeki gümüş birikintisinin yoğunluğudur. Bütün fotoğrafik görüntülerin bir yoğunluğu vardır. Eğer bir film üzerindeki her hangi bir noktada bir gümüş birikintisi yoğunluğu yoksa o nokta saydamdır ya da film tabanı renginde ve opallik derecesindedir. Bütün fotoğrafik görüntüler, emülsiyon içinde bulunan kristallerin üzerindeki ışık görmüş gümüşün developerin etkisinde kalarak birikinti halinde dibe çökmesi sonucunda meydana gelirler. Developman ne kadar uzun sürerse o kadar fazla gümüş iyonu developerin etkisinde kalarak dibe çökecek ve sonuçta negatif o derece yoğun olacaktır. Görüntünün renk tonlarını ve ayrıntılarını meydana getiren bu gümüş birikintisi kalınlaştıkça kontrast artacaktır. Kontrastlı bir negatif görüntünün bazı kısımlarının çok yoğun ve diğer bazı kısımlarının da çok az yoğun gümüş birikintilerinin meydana geldiği negatiflerdir. Düşük kontrastlı negatiflerin üzerindeki görüntü yoğunluğunda ise bu derece büyük farklar yoktur. Görüntü birbirine yakın değerlerde gümüş birikintilerinin meydana getirdiği kısımlardan olur. Diğer basit bir tanımla kontrast, filmin üzerinde bekleyen, görüntünün, filmin ışığın etkisinde kaldığı süreyle orantılı olarak beyazdan siyaha kadar giden gri rengin tonlarıyla oluşmasıdır. Beyazdan siyaha kadar sıralanan bu gri renk tonlarına Gradasyon yani derecelenme denir ki, fotoğrafik deyimle bu kontrasttır.

Gradasyon, derecelenme bazen, yan yana olan gri renk tonları arası uzun ve aralıklı olursa bu takdirde yumuşak-soft, derecelenme kısa, yani yan yana gelen gri tonlarının araları kısa ise bu takdirde görüntü sert kontrastlı olur.

Kontrast: Aydınlatma farklılıkları ve kontrast değişikliği yandaki fotoğraflarda (ikiside aynı filmle çekilmiştir-TriX) ve aynı gelişimlere sahiptir. İkisinde de büyütme normal derecede baskı kağıdında yapılmıştır. Sağdaki Bufola resminde bufolanın karanlık kısmındaki arka aydınlanma kağıdın alanını aşan tonlar vermektedir. Kapalı bir günde çekilen soldaki gölgesiz fotoğrafta tonların çeşitliliği daha sınırlı.

KARAKTERİSTİK EĞRİ

Bir emülsiyonun poz süresindeki artımlara karşı tepkimesi bir grafik üzerine çizilir ve bu şekilde elde edilen eğri karakteristik eğri (characteristic curve) adını alır. Develope edildiği zaman emülsiyonun bir gümüş birikintisi, yoğunluğu meydana getirmeye başladığı en düşük ışık miktarı filmin hızını belirler. Hangi noktadan itibaren bu başlangıç yoğunluğunun alınacağı, yani film hızı için ölçünün ne olacağı, değişik ülkelerin değişik film yapımcıları tarafından başka başka saptanmaktadır.

Karakteristik eğriyi gösteren grafikte yatay eksen üzerinde emülsiyonun aldığı poz miktarı ve düşey eksende de bu poz değerlerinde emülsiyonda meydana gelen gümüş birikintisi yoğunluğu ifade edilir. Elde edilen sonuç yalnızca kullanılan developer formülü ve developer ısı derecesi içindir. Aynı emülsiyon aynı developerle başka ısı derecelerinde, ya da başka developerlerle kullanılması halinde tepkisi başka başka olmaktadır.

Karakteristik Eğri: Bu eğri yoğunluğa karşı pozu grafikler ve film üzerindeki tonları karşılaştırır. Küçük veya olmayan poz eğimin en dibini işaretler ve en derin gölgeleri temsil eder. Yüksel ışıklar veren maksimum poz tepeyi işaretler. Orta tonları düz çizginin orta bölümlerine rastlar.

SİYAH-BEYAZ FİLM HATALARI

Kılavuz Harfli Beyaz Film: Normal işleme rağmen film poz almamıştır. Pozda bazı belirtilerin olmasına rağmen şekiller belli değildir. Muhtemelen film makinaya yüklenmemiştir veya film başlangıcı makaraya tam takılamamıştır.
Tamamen Siyah Film: Bu durumda işlem normaldir, fakat bütün film ciddi şekilde ışığa maruz kalmış. Bu lenslerden kaynaklanan ve aşırı korunmasızlığından değil aşırı loş ortamdan kaynaklanan ve kılavuz bilgilerini yok eden bir durumdur.
Siyah çerçeve: Kılavuzun açık renk kalması, filmin; makinanın film çıkışında ortamına maruz kaldığını işaret eder. Bu durum ışık arka kapağın tam olarak kapanmaması veya hiçbir lens yardımı olmadan filmin kullanılması sonucu oluşur.
İnce ve silik poz: Görüntü soluk ve yeterince yoğunluğa sahip değil fakat kılavuz harfler normal görünür. Eğer film banyosu normal ise filmin yetersiz görüntü aldığı söylenebilir. Büyük ihtimalle sorun objektifin kapanma hızında, makinanın açıklığında veya filmin aşırı hızından kaynaklanır.

İnce ve iyi banyo edilmemiş: Kılavuzlar yukarıdaki ve bu negatif arasındaki farkı ortaya koyuyor. Harflerin ince, yoğunluğun az olması filmin iyi banyo edilmediğini gösteriyor. Bu çok kısa banyo süresi, düşük sıcaklık, banyo suyunun daha önce çok kullanılmış olmasından kaynaklanabilir.

 

Yoğun poz: Gölge görünmez ve soluk bölgeler aşırı yoğun görünür. Kılavuzun normal görünmesine karşın yanlış ayar yüzünden film aşırı ışık almıştır.

Yoğun ve aşırı poz: Daha önceki iki az yoğun negatifle bunun arasındaki fark hemen ortaya çıkıyor. Kılavuzlar çok kalın ve yoğun ayrıca yayılmaya başlamış. Bu; banyo suyunun seyreklik, çok sıcak olmasından veya filmin suda fazla bekletilmiş olmasından kaynaklanabilir.
Makara izleri: Bunlar daha çok filmin makara dişleri üzerinde veya banyo sırasında yanlış uygulamadan kaynaklanır. Bunun etkisi daha çok yumuşak tonlu görüntülerde belli olur.
Reticulation: Bu hata genellikle sık görülmeyen fakat banyodan sonra soğuk su ile yıkamadan kaynaklanır.
Banyo yapılamayan lekeler: Bu dağınık lekeler genellikle banyo sırasında iki filmin birbirine değmesi ile oluşur.
Kenar ışık sızıntıları: Film açık ışıkta takılırsa veya kağıdın dış ruloları makarada serbest kalmışsa, rulo filmlerde bu nadir değildir. Sızıntı kılavuzun kenarlarına sınırlandığı sürece, hasar olmaz ama daha fazla katı poz, karenin içine doğru genişlemek için buğulanmaya neden olur.
Çizilmiş ve yırtılmış emülsiyon: Film hala ıslak ve emülsiyon yumuşak olduğu süre içinde işlemden sonra meydana gelir. Bir noktadan kaynaklanan ufak bir basınç emülsiyona zarar vermek için yeterlidir. Filmi silerken ve kurumaya bırakırken çok dikkatli olun.
Ayrıntılı gri maske: Kılavuzları içeren tüm film gri görünüyorsa, nedeni tam buğulanmadır. Bunun için muhtemel sebep, film kaba konduğu süre içinde karanlık odadaki ışık sızıntısıdır.
Kurutma notları: Film, kurumadan silinmemeli ve foto-flu'yla doldurulmalıdır. Sonuç olarak, su düzensiz kurur. Tekrar ıslatmak(yıkamak) ve dikkatlice kurutmak yardımcı olabilir, ama bunlar gibi katı çizikler tümüyle yok edilemez.

BOYUTLARINA GÖRE FİLMLERİN SINIFLANDIRILMALARI

Filmler boyutlarına ve şekillerine göre genellikle, üç guruba ayrılırlar: Rol Filmler: 4,5 ya da 6 cm. genişliğinde 80 cm. uzunluğunda şerit halindeki filmlerdir ve rol film diye adlandırılırlar. Bir rol filmden 6 x 9 boyutunda 8 poz, 6 x 6 boyutunda 12 poz ve 4,5 x 6 boyutunda 16 poz fotoğraf çekilebilir. Bu filmlerin sarıldıkları makaralar ince veya kalındır. Film ambalaj kutuları üzerindeki 120 rakamı kalın makarayı, 620 rakamı ise ince makarayı gösterir.

35 mm'lik filmler: 24 x 36 mm, boyutunda görüntü veren fotoğraf makinalarında kullanılan ve sinema filmlerindeki gibi her iki kenarında delikleri bulunan 36 veya 20 pozluk özel kasetlerde olan filmlerdir. Amatör gereksemeler için 30 ve 100 metrelik ambalajlı kutularda da satılmaktadır. Minyatür film de denilir.

Plak Film: film Pak. plan film ve portre filmi diye adlandırılan çeşitli boyutlardaki filmlerdir. Stüdyo makinalarında ve arkasında bu şekilde film kullanacak şekilde özel şasisi olan makinalarda kullanılırlar. 20, 25 veya 100 adetlik kutularda satılır.

DUYARLI MALZEMENİN DAYANMA SÜRESİ

İster siyah-beyaz isterse renkli olsun bir fotoğraf malzemesinin emülsiyonu ne kadar hızlı ise bozulması o kadar çabuk olur. Renkli malzemenin dayanma süresi siyah-beyaz malzemeye oranla çok kısadır. Film yapımcıları satışa çıkardıkları filmlerin ambalaj kutuları üzerine genellikle siyah-beyaz filmlerde iki yıllık, renkli filmlerde ise 18 aylık bir kullanılma süresi tarihi atarlar.

Fotoğrafik duyarlı malzemenin bozulmalarına neden olan etkenler, ısı, nem, bazı kimyasal maddelerdir.

Kaynak: Collins Photography Workshop-FILM

Çeviri: Burak ÖZDEMİR