Editör

Bülent Irkkan

Yayın Kurulu

Tülin Ağca
Özlem Bağcı
Leyla Benli
D. Esra Ertürk
Elif İnan
Nejat Kutup
Fulya Köse
E.Kemal Mert
Doğanay Sevindik
Tacettin Teymur
Aylin Yılmazbayhan






Fotografya Yayın Kurulu
adına İmtiyaz Sahibi
Ş. Uğur Okçu


E-Mail Fotografya
fotografya@ada.net.tr

Yayınlanmasını İstediğiniz
Fotoğraf Haberleri İçin

fotografya@fotografya.gen.tr

ADANET Fotoğraf Editörü

Ş. Uğur OKÇU
 
ara


Belgesel ve Haber Fotoğrafı : Fark Nerede ? (Bölüm 2) Şeyda Sever

12. Sayıdan devam etmektedir. Birinci bölüm için tıklayınız...

Haber Fotoğrafı ve Belgesel Fotoğraf

Fotoğrafsız bir gazete ya da dergi düşünmek günümüz koşullarında artık neredeyse imkansızdır. Artık fotoğraf gazete ve dergiler için yazı kadar hatta bazen ondan da önemli bir unsurdur.  Okur gazetede yer alan haberin fotoğrafını da görmeyi talep eder. Dergiler için de fotoğraf aynı derecede kaçınılmazdır. Bazı haberlerin yeterince görsel malzeme olmadığından dergide yer almadıkları çok olur.[11]

Fotoğraf haber metnine yeni boyutlar kazandırır.  Okurun haberi anlamlandırma süreci fotoğrafın kullanılmasıyla değişir.[12] Fotoğraf haber metninin kurduğu anlamı tek bir anda, haber metninden önce kurar, okur için anlam haberin metninden önce fotoğrafla varolur.

Haber ve  belgesel fotoğrafın çıkış noktaları ve amaçları aynıdır.  İkisi de dış gerçeğin değiştirilmeden sunulması ilkesini benimser. Hem haber hem de belgesel fotoğrafının işlevleri bildirmek, öğretmek, açıklamak, etkilemek, saklamak, tarihe tanıklık etmek olarak tanımlanabilir. Her ikisi de Doğrudan Fotoğraf yaklaşımı içinde yer alırlar, bu nedenle de belge niteliği taşırlar. 

Ancak varolan tüm bağlara karşın fotoğrafın belgesel olma niteliği ile haber olma niteliği birbirlerinden farklı şekilde tanımlanmalıdır. Her haber fotoğrafı aynı zamanda bir belgedir ancak her haber fotoğrafı belgesel fotoğraf değildir. Belgesel fotoğraf ile haber fotoğrafları arasındaki ayrım üzerinde dururken ilk olarak haber değeri kavramını ele almak gerekmektedir. Haber fotoğrafıyla belgesel fotoğrafı birbirinden ayrı tanımlamamıza neden olan diğer önemli unsurlar ise fotoğrafın yayınlandığı taşıyıcının (Support) türü ve fotoğrafın taşıdığı estetik, tarihsel değerler ve yananlamlardır.

Haber Değeri

Stuart Hall haber değerinden bahsederken iki kavram üzerinde durur.  Bunlar Standart haber değeri diğeri de ideolojik haber değeridir.[13]  Hall’un standart haber değeri olarak isimlendirdiği haber olma ölçütleri profesyoneller (basın mensupları, akademisyenler v.s. ) tarafından belirlenmiştir.  İdeolojik haber değeri ise toplumda varolan ideolojik yapılar tarafından belirlenir (haberi yapanlar, iletişim araçları, okur v.s.).  İdeolojik haber değerini belirleyen kurumlardan biri haberin yer alacağı iletişim aracıdır.  İdeolojik haber değeri haberi yayınlayan gazete ya da derginin ideolojik konumlanışına, haber politikasına, geleneklerine ve sahip olduğu imaja bağlı olarak belirlenecektir.  Bir olay bir gazete tarafından birinci haber olarak çıkarken bir başka gazetede hiç yer almayabilir.  Hülya Avşar’ ın çocuğunun doğumu Hafta Sonu gazetesinde kapak olurken, Cumhuriyet gazetesinde hiç yer almaz.  Bu iki gazetenin haber değeri ölçütleri ve tanımlamaları haber politikalarına, geleneklerine bağlı olarak farklılaşmıştır.

 İdeolojik haber değeri okur tarafından da belirlenir.  Okurun hayat karşısında kendini konumlandırışı, olayları algılayışını ve anlamlandırmasını da  büyük ölçüde belirler.  Eski Galler Prensesi Diana’nın ölümü standart haber değeri ölçütleriyle çakışır çünkü beklenmedik, tahmin edilemez bir olaydır, haberin baş karakteri  hemen hemen tüm dünyada tanınmış biridir.  Bu değerler ideolojik olarak farklı noktalarda olsalar dahi tüm iletişim araçlar tarafından belirlenmiş, kabul görmüş ölçütlerdir. Ancak bir kere olayın haber haline geleceği belirlendikten sonra ideolojik değerlendirmeler birbirinden çok farklı olacaktır.  The Mirror’a göre olay “herkesin sevdiği kadın” , “güzel ve aldatılmış kadın” gibi temalar üzerine kurulurken The Guardian “Kraliyet Ailesinin Geleceği”, “Umulmadık Trafik Kazası” gibi temalar etrafında haber yapar.  Okur ise haberi “cinayet mi?”, “güzel prenses”, “hızlı yaşamanın sonu”,“güzel ama mutsuz prensesin sonu” gibi farklı temalar etrafında okuyup algılayabilir.

Burada üzerinde duracağımız konu daha çok standart haber değerleri olacaktır. Bir olayın haber olabilmesi için ne tür özellikleri olmalıdır? Ostgaard’a göre bir olayın haber olabilmesi için az rastlanır olması, beklenmedik bir biçimde gerçekleşmesi ve bir problem üzerine kurulması gerekir.[14]  Galtung ve Ruge ise buna eklemeler yaparak yeni ölçütler belirlerler. [15]

Galtung ve Ruge’a göre toplum tarafından tanınmış kişi ya da kişileri ilgilendiren olayların haber değeri daha fazladır.  Haberin beklenmedik olmasının yanında önceden tahmin edilemez olması da haber değerini artırıcı bir unsur olarak görülür.  Bununla birlikte olayın, uzun zamandır bir gerilim üzerine kurulması, bu gerilimin giderek artması sonucunda ortaya çıkması durumunda da haber değeri artar.  Bu durumda olay daha önceden tahmin edilmekte ve beklenmektedir.  Ancak bu haber değerini düşürmez tam tersine arttırır.

Olayın kültürel kodlar taşıması ve anlaşılabilir olması da haber değerini arttıran unsurlardandır.  Toplumun paylaştığı kültürel kodları taşımayan bir haber okur tarafından ya hiç fark edilmez ya da anlaşılmaz.  Okurun haber kişileri ile kendini özdeşleştirebilmesi durumunda da olayın haber değeri artar. Okurun haberi kendi hayatı ile ilişkilendirebilmesi  durumunda olayın haber olma olasılığı artacaktır.  Memur maaşlarına yapılacak olan zam oranı bu nedenle önemli bir haberdir.     

Galtung ve Ruge’ un üzerinde durdukları diğer unsur olayın taşıdığı negatif değerlerdir.  Profesyonellerin (haber üretim sürecinde yer alanlar) “kötü haber, iyi haberdir” anlayışından hareket eden yazarlar beklenmedik olayların daha çok negatif değerler taşıdıklarına dikkat çekiyorlar.  Yüzlerce kişinin ölümüne neden  olan bir deprem ya da  uçak, tren, araba kazası beklenmedik, tahmin edilemez ve negatif unsurlar üzerine kurulu olaylardır.  Olumsuz olayların haber olma olasılığı pozitif olanlara oranla daha fazladır.  Çünkü olumsuz olaylar hem daha kolay hem de daha kısa sürede gerçekleşir.  Olayın kısa sürede (aniden) gerçekleşmesinin haber değerini artıran bir unsur olduğunu biliyoruz.  Pozitif olaylar ise daha yavaş bir süreç içinde gerçekleşirler, bu nedenle de haber olma olasılıkları daha azdır. Ayrıca olayın taşıdığı şiddet haber değerini artıran unsurlardandır.[16]  Haberde şiddeti görünür kılan ise fotoğraftır. 

Şimdiye kadar haber değeri olarak bahsedilen tüm ölçütler haber fotoğrafları için de geçerlidir.  Belgesel fotoğraf ile haber fotoğrafını birbirinden ayırırken her iki yaklaşımda da bu ölçütleri aramak gerekmektedir.  Belgesel fotoğraf  konularını haber fotoğrafından farklı olarak beklenmedik, tahmin edilemez olaylar arasından seçmez.  Haber fotoğrafı daha spesifik olaylara tanıklık ederken belgesel fotoğrafta çoğu zaman bir olay değil bir durum vardır.  Haber fotoğrafı olaylarla, belgesel fotoğraf ise durumlarla ilgilenir. Haber olan (daha önce bahsedilen haber değerlerini taşıyan) olaylar hayatın sürekliliğini sert biçimde keserler.  Bu da onları haber yapar.  Belgesel fotoğraf ise hayatın kendisi üzerine kuruludur.  İspanya İç Savaşı sırasında, sıradan olmayan bir anı belirleyen bir fotoğraf haber fotoğrafıdır. Bir İspanyol köyünde yaşamın akışını görüntüleyen, insanlar bütün gün neler yaparlar, yaşamlarını anlamlandırma süreçleri nasıl çalışır gibi soruları kendine konu edinen fotoğraf ise belgesel fotoğraftır.

Taşıyıcının (Support) Türü

Belgesel fotoğraf ile haber fotoğrafı arasındaki ayrımı belirleyen unsurlardan biri de fotoğrafın yer aldığı iletişim aracının türü ve periyodudur. Çünkü fotoğrafın yayınlandığı gazete ve dergi sadece onu taşımakla kalmaz onun okunma koşullarını da değiştirir.[17] Haberin sahip olduğu zaman kipleri yayınlandığı gazete veya derginin zaman kipleriyle sınırlanır.  Günlük bir gazetede yer alan bir haber fotoğrafı okur tarafından hemen tüketilir.  Okur ertesi günkü gazetede başka bir fotoğraf görmeyi bekler.  Haftalık bir dergide yayınlanan bir fotoğraf ise daha uzun solukludur.  Bu nedenle günlük gazetede çıkan fotoğraflardan farklıdır.  Haber fotoğrafı çoğunlukla kendisini tamamlayan bir yazıyla birlikte yer alır. Haber metni ile fotoğraf arasında birbirini tamamlayan ve söylenmek isteneni kuvvetlendiren bir ilişki olmalıdır.  Haber metninde söylenenin tam tersini gösteren bir fotoğraf, okurun haberin doğruluğuna duyduğu inancı sarsar.  Belgesel fotoğraf ise tarih ve yer dışında bir açıklamaya ihtiyaç duymaz; yazıyla birlikte yer alabilir ancak fotoğraf halen yazıdan bağımsız olarak vardır. Belgesel fotoğraf yazıyla, haber fotoğrafının kurduğu ilişki kadar sıkı bir ilişki kurmaz. 

Belgesel fotoğraflar daha çok uzun periyotlu dergilerde  ya da albümlerde yer alırlar. Günlük bir gazete spesifik bir olay üzerine kurulu foto-röportajlar dışında belgesel fotoğrafa yer vermezler.  Çünkü onlar durumlarla değil olaylarla ilgilenirler. Bu nedenle İspanyol Köyü bir gazetede değil dergide yayınlanır. [18]

Haber Fotoğrafından Belgesel Fotoğrafa

Eddie Adams’ın 1 Şubat 1968’de Vietnam savaşı sırasında Güney Vietnam polisinin tutukluları öldürmek için nişan aldığı sırada çektiği fotoğraf pek çok dergi ve gazetede yayınlanmış haber değeri olan bir fotoğraftır.  Bu gün ise bu fotoğrafa haber değerinden çok belge olması nedeniyle önem veriyoruz. Bu fotoğraf artık Vietnam savaşında 1 şubat 1968’de neler olduğunu göstermekten öte savaşın vahşetini gösteren tarihi belgelere dönüşmüştür. Vietnam savaşının Amerikan toplumu ve dünya açısından tarihsel bir önem taşımasının da bu fotoğrafın uzun soluklu olmasında etkisi büyüktür.  Adams’ın fotoğrafı, taşıdığı düzanlamın arkasında Vietnam’da yaşanan büyük vahşeti Amerika’nın Vietnam’da uğradığı büyük yenilgiyi yansıtan bir kült olmuştur. 

Henri Cartier Bresson’un fotoğrafları için de aynı şeyler söylenebilir.  Bresson’un  II. Dünya Savaşı sırasında çektiği fotoğraflar bugün haber değeriyle değil belge niteliği ile karşımızda durmaktadırlar. 

Bazı haber fotoğrafları yayınlandıktan sonra kısa sürede tüketilir ve bir daha hiç hatırlanmazken bazıları zamanı aşarak belgesel niteliği kazanır ve farklı bir biçimde bizim için varolmaya devam ederler. Haber fotoğrafının kısa ömrünü uzatan ve onu zamansal sınırlılıklardan kurtarıp belgesel fotoğraf kategorisine taşıyan estetik ve evrensel değerler ile fotoğrafın tarihsel tanıklığı  ve taşıdığı yananlamların zenginliğidir.  Haber fotoğrafları gündelik bir dil içinden kurulurlar.  Tarihsel ve evrensel yananlamlara fazla yer veremezler.  Verebilenler ise tarihsel süreç sonunda haber fotoğrafının kısa ömürlülüğünden kurtulup tarih içinde yerlerini alabilen başarılı örneklerdir. Adams’ın fotoğrafında olduğu gibi fotoğrafın tanıklık yaptığı olayın tarihsel önemi haber fotoğrafını kalıcılaştıran bir  unsurdur.

Haber metnini tamamlayan fotoğraflar günlük gazetelerde basılırlar ve ertesi gün hiçbir iz bırakmadan hafızalarımızdan silinirler.  Belgesel fotoğraf sadece bilgi vermekle kalmaz aynı zamanda insana dair birçok evrensel değeri beraberinde taşır.  Bu değer Adams’ın fotoğrafında savaşın vahşeti, Arthur Rothstein’in fotoğrafında zıtlık ve ironidir.

Belgesel ve haber fotoğrafının ortak alanı: Foto-röportaj (Photo-essay)

Foto-röportaj birden fazla fotoğrafın tek bir tema etrafında birleşerek daha derin daha ayrıntılı foto öyküler yaratılması olarak tanımlanabilir.  Bu tema bir yer, bir kişi ya da  bir olay olabilir. Günümüzde foto-röportaj fotoğrafların tarihsel ya da tematik olarak sıralanarak ortaya bir foto öykü çıkarılmasıdır. Foto-röportajda önemli olan fotoğrafların tek başlarına çok iyi olmaları değil birlikte bir bütün oluşturabilmeleridir.  Günümüz foto-röportaj tanımlamasının temelleri çok eskilere dayanmaktadır. Mathew Brady’nın Amerikan İç Savaşı’nı fotoğraflaması, Paul Nadar’ın babasının bir röportajını görüntülemesi ilk foto-röportaj örneklerindendir. 

1890’lardan sonra half-tone baskının yaygınlık kazanmasıyla birlikte foto-röportajlar basında daha çok yer almaya başladı.  Gazete editörleri olayları daha çarpıcı sunabilmek için daha çok fotoğrafa yer vermek istiyorlardı. Foto-röportajların hazırlanmasında editöre çok iş düşüyordu.  Bazen tek bazen de birden fazla fotoğrafçı tarafından çekilmiş fotoğraflar editör tarafından tarihsel ya da tematik olarak bir düzen içine oturtuluyor ve yayına hazırlanıyordu.   Ancak fotoğraf makinelerinin ve malzemelerin henüz yeterince hızlı olmaması foto-röportajların yapılmasını zorlaştırıyordu. 

Modern anlamda ilk foto-röportajlar fotoğraf makinelerinin küçülüp hız kazanmalarıyla Almanya’da yayınlanmaya başlanmıştır.  Oskar Barnack 1920 yılında kendi icadı olan ve henüz piyasaya sürülmemiş Leica makinesi ile bir sel baskınının fotoğraflarını çekmiştir.  Oskar Barnack’ın Leica’sının 1925 yılında Almanya’da piyasaya sürülmesiyle birlikte foto-muhabirliğinde tam bir devrim yaşanmıştır.  Artık fotoğraf makineleri hemen her yere girebiliyor çok daha fazla ve ayrıntılı fotoğraflar çekilebiliyordu.  Kötü ışık koşullarında bile fotoğraf çekmek mümkün olmaya başlamıştı.  Fotoğrafta hareketin dondurulması artık zor değildi.  Bu tür teknik gelişmeler foto-röportaj anlayışında da önemli değişikliklere neden oldu. Gazetecilerin alınmadığı mahkemeler, toplantı salonları gizlice görüntülenir hale geldi.  Münchner Illustrierte Presse dergisinde 1930 yılında yazı işleri editörü olarak çalışmaya başlayan Stefan Lorant dergide foto-röportajlara sıkça yer vermeye başlamıştı.  Yayınlanan foto-röportajlar bir öykü ya da film akışına sahip fotoğraflardı. Yine ilk defa Stefan Lorant’ın etkisiyle fotoğraf makinesi sıradan insanların hayatlarını görüntülemeye başladı.[19]  Gazete ve dergilerde fotoğraf editörleri çalışmaya başladı.  Bu editörlerin bir çoğu aynı zamanda foto-muhabirlik yapıyordu. Foto-röportajların yaygınlaşmasıyla gazetelerin sayfa düzenlemeleri fotoğraflar kadar önem kazanmaya başladı.  

Almanya’da gelişen foto-röportaj tekniğinin Amerika’daki en iyi uygulayıcısı Life dergisi olmuştur. Dergide yer alan foto-röportajlar olay fotoğraflarından çok bize dünyanın farklı hayatlarını tanıtan fotoğraflardı.  Eugene Smith’in Life dergisi için bir İspanyol köyünde yaptığı foto-röportaj çalışması yayınlandıktan çok sonraları dahi hatırlanmakta, foto-röportajın en iyi örneklerinden biri sayılmaktadır.

Türkiye’de foto-röportajın en önemli iki ismi Ara Güler ve Fikret Otyam’dır. Otyam, Güler ve Yaşar Kemal’in birlikte yaptıkları Anadolu röportajları dönemin gazetelerinde büyük ilgi toplamıştır.

Sonuç Olarak

Camera Obscura'dan Daguerre’in buluşunu açıkladığı 1839 yılına kadar fotoğrafın hayatımızı kökten değiştirecek görsel bir devrimin ilk müjdecisi olduğu hiç kimse tarafından öngörülmemişti.  Bugün fotoğrafın olmadığı bir alan düşünmek neredeyse imkansızdır. Kişisel tarihimizin de en önemli görsel tanıkları fotoğraflardır.  Anlar, daha sonra hatırlanmak üzere fotoğraflanır ve albümlere kaldırılırlar.  Kişisel tarihlerimiz fotoğraf albümlerinde saklanırken, toplumsal tarihe tanıklık eden ve onu görsel olarak yeniden üreten fotoğraflar gazete ve dergilerde yer alırlar. 

Hem haber hem de belgesel fotoğraf, fotoğrafın işlevini aynı biçimde tanımlarlar; fotoğraf bildirir, öğretir, açıklar, etkiler, saklar ve  tarihe tanıklık eder.

Fotoğrafın amaç ve işlevlerini aynı biçimde tanımlayan haber ve belgesel fotoğrafın ortak paydası; fotoğrafın gerçeği yansıtma gücüne duyulan inançtır.  Bu ortak paydaya karşın tezin ana varsayımı haber fotoğrafı ve belgesel fotoğrafın, sık sık birbirinin yerine kullanılmakla birlikte, çok farklı iki tür olduğu ve ayrı tanımlanmaları gerektiğidir.   Aynı kaynaktan filizlenen bu iki fotoğraf türünün farklılığını ortaya çıkaran unsurlar ve haber fotoğraflarını zaman içinde belgesel fotoğraf olarak görebilmemizin koşullarını şöyle sıralayabiliriz;

1)              Standart haber değeri ölçütlerini taşımayan bir fotoğraf haber fotoğrafı olarak tanımlanamaz.  Haber fotoğrafının varlık koşulları olan standart haber değeri ölçütleri belgesel fotoğrafta her zaman bulunmaz.

2)              “Kötü haber iyi haberdir” anlayışının bir uzantısı olarak haber fotoğraflarında negatif olaylar daha fazla ön plandadır. Örneğin fotoğrafta şiddet, haber değerini artırıcı bir unsur olarak karşımıza çıkar.  Profesyonellere göre şiddetin dozajı arttıkça haber değeri de artar. Belgesel fotoğraflar da negatif olayları  kendilerine konu edebilirler ancak buradaki negatiflik, sansasyon yaratmak ya da okuru etkilemek amacıyla değil, varolan koşulların değiştirilmesi amacıyla kullanılır (toplumcu belgeci fotoğraf) . Belgesel fotoğrafta çarpıcılık fotoğrafın sadeliği ile birlikte gelir

3)              Haber fotoğrafları spesifik olaylar üzerine kurulurlar. Belgesel fotoğraf ise konusunu daha uzun soluklu öykülerden ve çoğunlukla sıradan insanın yaşamından seçer.

4)              Toplumca tanınmış kişi ya da kişiler haberin nesnesi olunca haber değeri de artar.  Bu nedenle foto-muhabirleri tanınmış kişilerin sıradışı pozlarını yakalamaya çalışırlar, belgesel fotoğraf ise konularını çoğunlukla sıradan insanların sıradan yaşamlarından seçer; ünlüler belgesel fotoğrafın özel konuları arasında değildir.   İlk belgesel fotoğrafların aile fotoğrafları olduğunu unutmamak gerekir.  Günümüz belgesel anlayışı da 1930’lardaki toplumcu belgeselci yaklaşımdan uzaklaşarak daha kişisel olana doğru kaymaktadır.

5)              Haber fotoğrafında olayın kendisi fotoğrafın teknik ve estetik kalitesinden daha önemlidir. Haber fotoğrafının amacı olayın en açık biçimde anlatılabilmesi, gösterilebilmesidir. Bazı durumlarda kötü karelenmiş, netsiz fotoğraflar bile yayınlanabilir. Ancak bu durum haber fotoğraflarında teknik ve estetik değerlerin hiç aranmadığı anlamına gelmez. Fotoğraflardaki bu gibi değerler arttıkça (fotoğraf kalitesi) haber fotoğrafının zaman içinde belgesel fotoğraf olarak kabul edilme olasılığı da artar. Bazı haber fotoğrafları zaman içinde unutulurken bazıları akıllardan hiç çıkmaz ve belgesel fotoğraf olarak kabul edilirler.  Bunun nedenlerinden biri  fotoğrafın taşıdığı estetik ve teknik değerlerdir.

6)              Haber fotoğrafları yayınlandıkları medya (taşıyıcı ya da support) nedeniyle kısa ömürlüdürler. Haberin sahip olduğu zaman kipleri yayınlandığı gazete veya derginin zaman kipleriyle sınırlanır.  Günlük bir gazetede yer alan bir haber fotoğrafı okur tarafından hemen tüketilir.  Belgesel fotoğrafın ömrü çok daha uzundur. Albümlerde, aylık veya haftalık dergilerde yayınlanırlar.  Bizim için daha uzun süre varolurlar.

7)              Haber fotoğrafının taşıdığı tarihsel önem arttıkça belgesel fotoğraf olarak kabul edilme olasılığı da artar. Haber fotoğrafları daha çok günlük bir dil üzerinden kurulurlar. Bu nedenle de hemen unutulur giderler. Ancak foto-muhabirinin görüntülediği olayın tarihsel önemi arttıkça fotoğrafın belgesel fotoğraf olarak önemi de artar.

8)              Haber fotoğrafın taşıdığı yan anlamların zenginliği arttıkça belgesel fotoğraf olma olasılığı artar.  Günlük dil üzerine kurulu olan haber fotoğrafları daha çok düz anlamlara sahiptirler.  Bazı haber fotoğrafları ise taşıdıkları yan anlamların zenginliği ile zaman karşısında daha güçlü olabilen fotoğraflardır. Belgesel fotoğraflarda  haber fotoğrafının aksine yan anlamlar düz anlama göre daha çok önem taşır.

 



[11] Kadir Aktay ile yapılan görüşmeden, Ankara, Haziran 1998.

[12] Stuart Hall The Determinations of News Photographs a.k.

[13] Stuart Hall The Determinations of News Photographs, a.k.

[14] Aktaran: Stuart Hall The Determinations of News Photographs a.k.

[15] Johan Galtung ve Mari Ruge, Structure and Selecting News, s. 52-63, The Manufacture of News, Social Problems, deviance and the Mass Media, Revised Edition, Ed. Stanley Cohen and Jock Young, Constable, London,1988.

[16] Stuart Hall The Determinations of News Photographs a.k.

[17] Merter Oral, a.g.e., s. 21, İzmir, 1996.

[18] Bkz. Eugene Smith, İspanyol Köyü, 9 Nisan 1952 Life Magazine, Time Inc

[19] Merter Oral, a.g.e., s.25, İzmir, 1996




Ziyaretçi Sayısı:1000849
 
   
 
   
 

Barındırma: AdaNET

 

Copyright and "Fair Use" Information

Dergimiz ticari bir kuruluş olmayıp amatör bir yayındır. Fotoğrafçıları ve dünyada yapılan fotoğraf çalışmalarını tanıtmak amacıyla bilgi ve haber yayınları yapmaktadır.
Bir kolektif anlayışıyla çalıştığı için makalelerde yer alan fotoğraflar ve alıntıların sorumluluğu makalenin yazarına, fotoğrafçısına aittir.
Dergide yer alan içeriklerden ve ihlallerden derginin herhangi bir sorumluluğu yoktur.

Fotoğrafya'da yayınlanan yazıların, fotoğrafların ve kısa filmlerin sorumluluğu
yazarlarına/fotoğrafçılarına/sanatçılarına/film yönetmenlerine aittir.

Dergimiz fotoğrafla ilgili gelişmeleri duyurmak amacıyla çalışmaktadır. Ek olarak, ülkemizde yeterince tanınmayan yabancı fotoğrafçılar ve fotoğraflarıyla ilgili bilgi de aktarmaktadır. Makalelerde yer alan fotoğraflar HABER amaçlı kullanılmaktadır.

AdaNET Ana Sayfa X-Hall Instagram