Editör

Koray Olşen

Yayın Kurulu

Atila Köksal
Aysel Altun
Ayşe Saray
Berrin Cerrahoğlu
Dora Günel
Mehmet N.Savcı
Meltem Çolak
Necla Can Güler
Nilüfer Zengin
Koray Özbaysal






Fotografya Yayın Kurulu
adına İmtiyaz Sahibi
Ş. Uğur Okçu


E-Mail Fotografya
fotografya@ada.net.tr

Yayınlanmasını İstediğiniz
Fotoğraf Haberleri İçin

fotografya@fotografya.gen.tr

ADANET Fotoğraf Editörü

Ş. Uğur OKÇU
 
ara


Zeycan Sarıhacıoğlu

MiNiMALiZM’iN DÜSTURU: AZ ASLINDA ÇOKTUR

Kim çabalar; hiç bilmezsin başkaları nasıl çabalar
Bir küçük şeyin resmini yapmak için; öylesine bulaştığın
Eteklerin uçuşarak umursamadan yanından geçtiğin.
Sen yine de azını yap; çok daha azını, diyor
(Adı bende kalsın) birisi; çok daha azını yap!
Yani az aslında çoktur, Lucrezia.

Bu dizeler, İngiliz şair Robert Browning’in 1855 yılında yazdığı Andrea del Sarto adlı şiirinde geçiyor. Browning, bu dizelerde, eşi Lucrezia’nın pahalı zevklerine yetişebilmek için sanatını sadece para kazanmaya indirgeyen Rönesans döneminin İtalyan ressamı Andrea del Sarto’ya gönderme yapıyor. Bütün tutkuları sanatlarına odaklanmış olan Raphael, Michelangelo ve Leonardo gibi büyük ressamlar kadar iyi olabilecekken, sanatın özünden uzaklaşıp dünyevîliğin içinde kısılıp kalan ve eserleri, bu büyük ressamların gölgesinde kalan del Sarto’ya, Lucrezia’ya hitaben şu cümleyi söyletiyor Browning:

“Az aslında çoktur.”

Bu cümle, Modernizm’in kurucularından Alman mimar Ludwig Mies Van Der Rohe (1886-1969) tarafından kullanılmış ve sonraları minimalizmin sloganı hâline gelmiş.

Minimalizm kelimesi tek başına her şeyi açıklıyor aslında. Sanatta minimalizm terimi, 1960’lı ve 70’li yıllarda bazı Amerikalı heykeltıraşlar tarafından nesneleri tanımlamak için kullanılmaya başlanmış.  Bu heykeltıraşların eserleri, çoğunlukla son derece basit biçimlerde ve sıradan görünüşleriyle öne çıkıyordu. Dört tarafı aynalı olan bir küp, bakır ve çinko levhalardan yapılmış ve yere konulmuş bir dama tahtası ilk akla gelenlerden. Bu nesnelerin gücü, estetik bir tepki yaratma becerisinden değil, izleyici ile nesne/boşluk arasında güçlü bir algısal ilişki oluşturmasından geliyor. Bu, izleyiciye, yaşadığı ve nesnelerin içinde bulunduğu boşlukla olan ilişkisi hakkında farkındalık kazandırmak için oluşturulmuş bir felsefi yaklaşım. İster sanat, ister fotoğraf, ister müzik, isterse mimaride olsun, minimalizm akımı, eseri en yalın öze kadar “soyup” geriye kalanla en güçlü görsel etkiyi yaratmayı hedefliyor.

Sanatın çeşitli dallarında itibar gören minimalizm, aslında bir yaşam felsefesi olarak da karşımıza çıkıyor; özellikle de modern zamanların her koldan hayatımıza giren kalabalıklığı ve karmaşası içinde. Minimalist yaşam felsefesi de, sanatta kullanılan minimalizmin söylemeye çalıştığıyla örtüşüyor. Fazlalıklardan, gereksiz ayrıntılardan, gereğinden fazla sahip olunan eşyalardan kurtulup sadece hayatın ve insanın kendi doğasının özüne inmeyi amaçlıyor minimalist yaşam tarzı. Amerikalı minimalist sanatçı Donald Judd eserlerini ‘karmaşık düşüncenin basit bir ifadesi’ olarak tanımlamayı seçmiş. İspanyol fotoğrafçı Merche Suárez Louzao ise "Öz olana değer verme” şeklinde bir ifade kullanmış. Minimalizm için kullanılan ifadeler sonsuz sayıda; ancak gerek yaşam felsefesi gerekse sanatın herhangi bir dalında olsun, hepsinde karmaşıklıktan ve fazlalıklardan sıyrılıp öze ulaşma isteği ve bundan doğan güç ve özgürlük ortaya çıkıyor.

İlk bakışta görünenin aksine, fotoğraf sanatındaki minimalizm, aslında geniş bir yaratıcılığa olanak tanıyor. “Az aslında çoktur” sloganının fotoğrafçılıktaki yansıması, izleyicinin dikkatini sadece verilmek istenen mesaja veya fotoğrafın nesnesine odaklamak; bunu yapmak için de dikkati dağıtabilecek farklı ögeleri fotoğraftan çıkarmak şeklinde oluyor. Minimalist  fotoğraf çekmek o kadar da kolay değil. Fotoğrafa yerleştirilecek olan ögelerin minimumda tutulması gerekirken, var olan ögelerin de, fotoğrafın genel fikri ve sembolizmi açısından önem taşıması gerekiyor. Minimalizm, büyük oranda basitliğe dayanıyor ve şekil, renk ve çizgi gibi kompozisyon ögelerinin asgari sayıda kullanılmasını içeriyor. Sanatta veya fotoğrafçılıkta minimalizm, bir kavram veya fikri iletmeyi, izleyicide duygusal bir tepki uyandırmayı veya benzersiz bir görsel deneyim sunmayı amaçlıyor. En gerekli ögeler dışındaki her şeyi elemek ve geriye kalan sınırlı sayıdaki öğeyi kompozisyon içinde istendiği gibi tutabilmek minimalizmin zorluklarından.  Ama bu zorluklar bir yana, minimalizm, dünyayı daha farklı görmek ve fotoğrafla ilgili gizli fırsatlara ulaşmak için, bizi görünenin ötesine bakmaya zorluyor. Fotoğrafçılıktaki minimalizm, soyut sanatın bir biçimi. Nesnenin bağlamı çıktıktan sonra geriye kalanla ilgileniyor. Görüntünün içinde, bütünü oluşturmak için bir araya gelen birçok öge bulunuyor: Işık, gölge, şekil, renk, çizgi, biçim, boşluk, yüzey.

Düz, boyalı, eşit olarak aydınlatılmış bir beton duvar düşünelim. Bu duvar, 3 metre uzaktan fotoğraflanmış. Dinamik bir görüntü ve iki ana unsura indirgenmiş: renk ve yüzey. Duvarın rengi önemli, çünkü gözünüz farklı renklere farklı biçimlerde tepki verir. Basitçe renk dediğimiz şey, renk doygunluğu, açıklık, koyuluk, renk tonu ve dalga boyu gibi çeşitli kombinasyonlardan oluşmuş karmaşık bir şeydir. Göz ve zihin, çeşitli şekillerde bir araya gelen bu değişkenlere farklı tepkiler verir. Esas olarak burada olan şey, düz bir renk alanı. Peki ya yüzey? Duvarı 3 metre gibi bir mesafeden fotoğrafladık. Bu mesafeden, duvar yüzeyindeki kabarcıklar, çatlaklar çok az da olsa görünür. Bu, bizim uyanma anımızdır. Duvarı, düz bir renk olarak okuruz ama bu minicik bozuklukların verdiği o hafif ama rahatsız edici his, bizi huzursuz eder. Sadece iki temel ögenin karşılıklı etkileşimi, sadece diğer ögelerin yokluğunda görülebilen imgeye görsel bir güç kazandırır.

Minimalist fotoğraf çekmek mi istiyorsunuz? İşte önerilen birkaç ipucu:

Görmeyi Öğrenme

Fotoğraflanacak fırsatlar her zaman çevremizde; ama çok kolay gözden kaçabiliyorlar. Farklı açıdan bakmayı öğrenmek ve gizli fotoğraf olanaklarını aramak, minimalist  fotoğrafçılığın ilk adımı. Fotoğraf makinenizle dışarı çıktığınızda, açık alanlar, parlak renkler, ilginç geometrik desenler veya çizgiler ve basit bir zemin üstünde tek başına duran nesneler arayın. Bunların hepsi de minimalist fotoğrafçılık için mükemmel fırsatlar.

Basit Tutma

Minimalist fotoğrafta da, “az aslında çoktur”. Etkisini yitirmeden önce bir kompozisyondan ne kadar bilgi alınabileceğini keşfetmeye çalışır. Minimalist fotoğrafta, kompozisyonun, basit ve etkili olması hedeflenmeli. Görüntü ne kadar göze çarpıyorsa ve ne kadar göz alıcıysa, fotoğraf da o kadar iyi olur. Burada hedef, verilmek istenen mesajı ortaya çıkarmak için, sadece gerekli olan bilgiyi fotoğrafa dahil etmek.

Güçlü Kompozisyon Oluşturma

Minimalist fotoğraf, basit kompozisyonlara dayanıyor; ama bu fotoğrafın sıkıcı olması gerektiği anlamına gelmiyor; çünkü yaratılıcık için çok geniş bir alan yaratıyor. Bu fotoğrafçılık türündeki zorluk, minimalizm kavramını uygulayabilmek ve dikkatin tamamen nesneye veya kavrama çekilebilmesi için bütün dikkat dağıtıcı ve gereksiz ayrıntıları fotoğraftan çıkarabilmek.

Güçlü Çizgiler

Güzel sanatlarda olduğu gibi, fotoğrafçılık da çizgiler, izleyiciyi bir kompozisyona çekmek veya bir derinlik veya mesafe duygusu yaratmak için kullanılan bir kompozisyon tekniği. Minimalist fotoğraftaki güçlü çizgiler, birçok kompozisyonda çok önemli bir rol oynuyor. Çizgiler, soyutlanma, ayrılma, bağlantı, mesafe, yakınlık ve derinliği belirginleştirebiliyor. Güçlü dikey veya yatay çizgiler, kompozisyona sağlam bir yapı sağlayan temel ögeler.

Geometrik Desenler

Minimalist fotoğraf çekerken, geometrik desenler en çok kullanılan unsurlardan.  Mimari yapılar, geometrik desenleri bulmak için mükemmel yerler. Merdivenler, parklardaki banklar, köprüler, pencereler ve tuğla duvarlar ilginç geometrik desenler için birebir.

Kontrast

Kontrast, izleyicide duygusal bir tepki yaratma açısından en önemli özelliklerden biri. Kontrast renkler, tonlar, desenler, şekiller ve hatta fikirler bile, izleyicinin dikkatini çekerek kompozisyonda bir heyecan duygusu oluşmasını sağlıyor; onları düşünmeye teşvik ediyor veya etkili bir mesaj veriyor.

Dokular

Renklerin ve ilginç dokuların  iyi kullanımı, minimalist fotoğrafçılık için temel unsur. Bazı minimalist kompozisyonlarda, doku, ana unsur olarak ele alınıyor. Dokunun iyileştirilmesi ve renkleri ve kontrastları ortaya çıkarmak için ışık kullanılabilir. Burada hedef, izleyicide neredeyse eliyle dokunarak hissediyor hissini uyandırmak.

Işık ve Karanlık

Işıklandırmanın minimalist fotoğrafçılıktaki önemi, ne kadar abartılsa o kadar az! Minimalist fotoğraf için hem ışık hem de gölge kullanılabilir. Işığın, renkleri ve dokuları ortaya çıkardığı ortamlar veya kompozisyonun ana teması olarak koyu gölgeler seçilebilir.  

Hikaye

Minimalizm, bir kavramı anlatmak, benzersiz bir görsel deneyim yaratmak veya bir hikaye anlatmak için mümkün olduğunca az ayrıntı kullanmaya çalışır. İlginç bir nesne, doğru ögeler, ışıklandırma ve açılarla, hikayesi olan ve izleyiciye zamanda bir anı yakalama imkanı sağlayan bir fotoğraf oluşturulabilir.

Sanattan, yaşam tarzına hangi alanda kullanılırsa kullanılsın, minimalizm, özgürlüğe, yaratıcılığa ve öze götüren bir araç. Aslında hiçbir şeyin kusursuz olmadığı, üzerinde kontrol sahibi olduğumuz şeylerin sınırlı olduğu gerçeğiyle uzlaşmaya yardım eden bir araç.  Az, ancak fazlalıklardan arındırılmış bir kompozisyon en yoğun estetik anları “körükleyebiliyorsa” çoktur.


  • geometric-patterns Georgie Pauwels
  • keep-it-simple Jon Phillips
  • minimalism Sodanie Chea
  • shadows Susanne Nilsson
  • strong-composition Dyaa Eldin Moustafa
  • textures Romany WG


Kaynaklar:

www. wikipedia.com
https://sites.google.com/site/minimalismgroup/define/proper
https://contrastly.com/minimalist-photography/
http://digital-photography-school.com/minimalist-photography-4-tips-to-keep-it-simple-with-a-maximum-impact/
https://sites.google.com/site/minimalismgroup/define












Ziyaretçi Sayısı:1000546
 
   
 
   
 

Barındırma: AdaNET

 

Copyright and "Fair Use" Information

Dergimiz ticari bir kuruluş olmayıp amatör bir yayındır. Fotoğrafçıları ve dünyada yapılan fotoğraf çalışmalarını tanıtmak amacıyla bilgi ve haber yayınları yapmaktadır.
Bir kolektif anlayışıyla çalıştığı için makalelerde yer alan fotoğraflar ve alıntıların sorumluluğu makalenin yazarına, fotoğrafçısına aittir.
Dergide yer alan içeriklerden ve ihlallerden derginin herhangi bir sorumluluğu yoktur.

Fotoğrafya'da yayınlanan yazıların, fotoğrafların ve kısa filmlerin sorumluluğu
yazarlarına/fotoğrafçılarına/sanatçılarına/film yönetmenlerine aittir.

Dergimiz fotoğrafla ilgili gelişmeleri duyurmak amacıyla çalışmaktadır. Ek olarak, ülkemizde yeterince tanınmayan yabancı fotoğrafçılar ve fotoğraflarıyla ilgili bilgi de aktarmaktadır. Makalelerde yer alan fotoğraflar HABER amaçlı kullanılmaktadır.

AdaNET Ana Sayfa X-Hall Instagram