Editör

Koray Olşen

Yayın Kurulu

Atila Köksal
Aysel Altun
Ayşe Saray
Berrin Cerrahoğlu
Dora Günel
Mehmet N.Savcı
Meltem Çolak
Necla Can Güler
Nilüfer Zengin
Koray Özbaysal






Fotografya Yayın Kurulu
adına İmtiyaz Sahibi
Ş. Uğur Okçu


E-Mail Fotografya
fotografya@ada.net.tr

Yayınlanmasını İstediğiniz
Fotoğraf Haberleri İçin

fotografya@fotografya.gen.tr

ADANET Fotoğraf Editörü

Ş. Uğur OKÇU
 
ara


    Sayı 27     DOSYA: Şiddet    Çağatay Çoban
Çağatay Çoban

BİR İNSANLIK SUÇU: Hayvana Şiddet
Can Yoldaşı Dedikleri


Amerikalı emekli asker Joe Stalmaker, 1.5 yaşındaki Buddy isimli Alman köpeğiyle birlikte yaşıyor. Stalmaker, askerlik yaptığı dönemde başına aldığı darbe nedeniyle felç olmuş. Belden altını kullanamıyor. Ayrıca kalp rahatsızlığı  bulunduğundan, kalp krizi geçirme riski de var. Bu nedenle yanına aldığı köpeği Buddy'e olası acil durumlarda patileri ile tuşlara basarak 911'i aramayı öğretmiş.

Joe Stalmaker'in kalp krizi geçirdiği gün, Buddy 911'i arıyor. Telefon sonrası eve gelen ambulans ile hastaneye götürülen Stalmaker, iki gün hastanede yatmasının ardından sağlığına kavuşarak evine dönüyor. Olay yerine gelen komiser Mark Clark, o günü  "Eve geldiğimizde köpeği bizi Stalmaker'in hareketsiz olarak yattığı odaya götürdü. Hastayı evde hızlı bir şekilde bulmamızı sağladı." sözleriyle anlatıyor.

Savunmasız Hayvana Eziyet Edebilen İnsan (?)

Yukarıda okuduğunuz olay, hayvanlarla insanlar arasındaki ilişkiye güzel bir örnek olsa  da maalesef bu ilişkiye ait hikayeler hep böyle keyifli olmuyor. Bu sevimli dostlarımızın canını yakarak hikayenin keyfini kaçıran taraf da biz insanlar oluyoruz.

Vahşi doğaya yolunuz düşmediği sürece, herhangi bir hayvan tarafından saldırıya uğramanız uzak bir ihtimal. Hele ki gündelik hayatımızda karşılaştığımız kedi, köpek, kuş gibi hayvanların saldırısına uğramak daha da uzak ihtimal. Belki şu an bana "Köpek saldırısına uğradım" diyenler olabilir ama emin olun o köpeği de saldırganlaştıran bir insan vardır. O insanın etkisi ya da yönlendirmesi nedeniyle köpek size saldırdı. Yoksa temelinde hiç bir hayvan saldırgan değildir. Çevresel faktörler ya da yetiştirilme tarzı sonucu saldırganlaşırlar. 

En son Eskişehir’de bir üniversite öğrencisinin evine aldığı kediye saatlerce işkence etmesi ve ardından da öldürmesi gündem olmuştu. Bu üniversite öğrencisinin, zavallı kediye yaptığı -mide bulandıran- işkenceyi telefonuna kaydedip arkadaşları ile paylaşması nedeniyle korkunç olaydan haberdar olmuştuk. Kendini savunabilecek, karşı koyacak gücü bulunmayan bu küçük canlıya -videoda görülebileceği gibi- acı çektirmekten zevk almayı anlamak mümkün değil. Bakıma, yardıma muhtaç bir hayvanı işkence ederek acımasızca öldüren biri, kendini insan olarak görüyorsa inanın bundan sonra insan olarak nitelendirilmemeye hazırım. 

Bu işkence olayının ardından gözler, Türkiyede hayvan haklarını koruyan yasalara çevrildi ama maalesef görüldü ki ülkemizde hayvanlara zarar vermek suç sayılmıyor. Zarar verilen hayvan sahipsiz ise yasalarda suçluya karşı hiçbir yaptırım bulunmuyor. Dolayısıyla, Eskişehirdeki olayın ardından bunu yapan cani, ceza almadı. Eğer zarar gören hayvan sahipli ise sahibi tarafından "Mala Zarar Verme" şikayetinde bulunulması durumunda suçlu hakkında işlem yapılabiliyor. İzmir'de 2010 yılında üniversite kantininde bakılan felçli kediyi tekmeleyerek öldüren üniversite öğrencisi, kantin işletmecisinin şikayeti üzerine yargılanması ardından 3 ay hapis cezası aldı. Bir canlıyı öldürmenin, yasalarda "Mala Zarar Verme" olarak yer alması 2000’li yılların Türkiyesi için kabul edilebilir bir durum değildir.

Neyse ki, ülkemizde bu durumu dile getirmek isteyen, sağduyu sahibi insanlarımız var da son dönemlerde yapılan eylemler ile konu gündemde daha çok yer alabiliyor. Umuyorum ki devletin yetkili kademeleri de bir an evvel bu sese kulak verip gereken yasal düzenlemeleri yapacaklardır. Yeter ki biz bilinçli,sağduyulu insanlar olarak farkındalık yaratmaya devam edelim. 

Ülkemizde hayvanlara karşı yapılan istismar ve işkenceler, tabii ki böyle bir iki örnek ile sınırlı değil. Hatta belki de her gün ülkenin çeşitli yerlerinde yaşanan onlarca -insanlık için onur kırıcı- olayın bir kaç tanesi basına yansıyor ve yüreğimizi burkuyor. Bunları yapan insanların aramızda olmasını düşününce de dehşete düşürüyor. Savunmasız hayvanlara acımasızca zarar veren, şiddet uygulayan, işkence eden insanların, yarın bir gün diğer insanlara da kolaylıkla zarar verebileceğini asla unutmayınız. İnternette biraz araştırma yaptığınızda eşeğe tecavüz edilmesinden, motosiklet arkasına bağlanarak sürüklenen yavru köpek haberlerine kadar insanoğlu için utanç verici haberlere rastlayabilirsiniz. Öyle ki ördeğe tecavüz eden adamın, bu olayın ardından mala karşı suç işlemekten sadece 437 tl ceza aldığını ve şu an aramızda hayatını gayet normal olarak sürdürdüğünü öğrenebileceğiniz haberler de bulmanız  mümkün. Ördeğe tecavüz eden bir insan nasıl normal olabilir ki? Bu kişi acilen tedavi edilmeli çünkü hem hayvanlar hem de diğer insanlar için potansiyel tehlike arz ediyor. Durum siz farkında olsanız da olmasanız da gerçekten çok vahim. Bir şeyler yapılmaz ise gelecekte ne tür haberler okuyacağımızı düşünmek bile istemiyorum. Yasal düzenlemelerin ardından mahkemelerden çıkacak ve emsal olacak cezalar, kamuoyunda yer alırsa eminim ki oluşan toplumsal farkındalık ile bu iğrenç haberlerin kaynağı olan kişiler de hakettiklerini bulacak ve belki de bu cezaların etkisi ile tekrardan insan olduklarını hatırlayacaklardır.

Dünya gezegeninde şu an baskın ırk, hepimizin bildiği gibi "İnsan Irkı". Yani bizleriz. Bir çok alanda bir çok şeyi yapabilecek imkânlarımız var. Ama tabii bu büyük güç, insanoğluna büyük sorumluluk da yüklüyor. Dünya üzerinde gündelik yaşamımızı sürdürürken, yeryüzündeki diğer canlıların da sorumluluğunu almış olduğumuzu unutmamamız gerekiyor. Hayvanlara zarar vermek için değil onların hayatına değer katmak için buradayız. 

cagataycoban.blogspot.com




Ziyaretçi Sayısı:1000453
 
   
 
   
 

Barındırma: AdaNET

 

Copyright and "Fair Use" Information

Dergimiz ticari bir kuruluş olmayıp amatör bir yayındır. Fotoğrafçıları ve dünyada yapılan fotoğraf çalışmalarını tanıtmak amacıyla bilgi ve haber yayınları yapmaktadır.
Bir kolektif anlayışıyla çalıştığı için makalelerde yer alan fotoğraflar ve alıntıların sorumluluğu makalenin yazarına, fotoğrafçısına aittir.
Dergide yer alan içeriklerden ve ihlallerden derginin herhangi bir sorumluluğu yoktur.

Fotoğrafya'da yayınlanan yazıların, fotoğrafların ve kısa filmlerin sorumluluğu
yazarlarına/fotoğrafçılarına/sanatçılarına/film yönetmenlerine aittir.

Dergimiz fotoğrafla ilgili gelişmeleri duyurmak amacıyla çalışmaktadır. Ek olarak, ülkemizde yeterince tanınmayan yabancı fotoğrafçılar ve fotoğraflarıyla ilgili bilgi de aktarmaktadır. Makalelerde yer alan fotoğraflar HABER amaçlı kullanılmaktadır.

AdaNET Ana Sayfa X-Hall Instagram