Sevgili fotoğraf dostları, Fotografya dergimizin bu yeni köşesinde, sizlerin “değerli” fotoğraflarınızın çekim öykülerine yer vereceğiz.
Amacımız, “fotoğraf çekme” işinin çok kolay olmadığını sizlerin de katkılarınızla, örneklerle anlatmak.
Nitekim, değerli olan, sıradan olmayandır! Proje, tasarım, planlama, çaba ve emek içeren her üretim değerlidir, sonuçta elde edilen de (en azından üreticisi için) bir değerdir. Sizlerin “değerli” gördüğünüz fotoğraflarınızın çekim öykülerini tüm fotoğrafseverlerle paylaşmak isterseniz, aşağıdaki iletişim adresine fotoğraflarınızı ve çekim öykülerini gönderebilirsiniz. Bundan sonraki sayılarımızda uygun gördüklerimizi sırasıyla yayınlayacağız.
Göndereceğiniz fotoğraflarla birlikte:
1. çekiş amacınızı,
2. beklentinizi,
3. tasarım düşüncelerinizi,
4. ekipmanınızı,
4. teknik bilgilerle zenginleştirilmiş düşünsel yolculuğunuzu,
5. ve sonuç değerlendirmesini belirtmeniz gerektiğini lütfen unutmayın. Bu ilk yazımızda, kendi fotoğraflarımdan bir tanesinin çekim öyküsünü anlatacağım. ayak izleri
| |
Anadolumuzun her köşesi bir cennet, yeter ki gidebilelim, yeter ki görebilelim...
İzmir’e yaklaşık 120 km. yakınlıktaki Ödemiş ilçesine bağlı Gölcük, bir krater gölü ve çevresindeki çam ormanlarıyla adeta bir doğa harikası, gidenler iyi bilirler. 2000 yılı yaz aylarında oradaydım. Sabah sessizliği ve temizliğinde göl kenarı bir başka olur beklentisiyle, güneşin doğuşunu da izlemek ve fotoğraf çekmek amacıyla odamdan çıktım ve göl kenarında yürüyüşüme başladım. Güneş henüz yok. Göl kıyısında, suyun 1 metre kadar içerisinde, suyun altını çok farklı bir yeşil tonda, ince bir yosun tabakasının kapladığını gördüm. Bu farklı yeşil tonu yakalamak istiyordum. Güneş doğunca da bu yosun tabakasının kısa bir zamanda tümüyle kaybolduğunu izleyerek öğrendim. Bu konudan bir fotoğraf çıkarmam gerektiğini düşündüm ve ertesi sabah, yine güneş doğmadan oradaydım. İşimin zorluğunun farkındaydım: ışık çok sınırlı, su altını çekebilmem için polarize filtre zorunlu ve en önemlisi de yosun tabakası üzerinde bir detay yok! Hazırlıklarımı yapmaya başladım. Durumu irdeledim, bir detayı nasıl elde edebileceğimi uzun uzun düşündüm. Ama yapay detaylar hiç de doyurucu olmayacaktı! Uzun süren arayış, bekleyiş ve sabır sonunda, doğanın bana hediyesini zevkle ve heyecanla kabul ettim: Yosun tabakasının altında uykudan henüz uyanmış bir kurbağanın, gölün derinliklerine doğru giden ayak izleri!... “Buyurun Mahmut Bey, görev sizin” dedim... Ekipman : Tripod, Canon EOS-3 body, 100mm-2.8 lens, polarize filtre, Fuji 400 asa negative film.
Teknik bilgiler : Mesafe: 3 metre, Diyafram: f:2.8, Enstantane: 1/30, Polarize: 1:1/2, Fotoğraflarınızın çekim öykülerini göndermek için iletişim adresimiz:
fotograf.hikayeleri@gmail.com
|