Yeni bir sayı çıkartmanın koşuşturması bitip de sıra editorden yazısını hazırlamaya geldiği zaman sıkıntı basıyor. Ne yazayım diye düşünüp duruyorum. Aslında Dergi o kadar yoğun ve içerik zengini ki bana bir şey söylemeye gerek kalmıyor. Hani diğer köşeler için "falanca konuda yazar mısın ?" diye istekte bulunma şansımız var ama bu köşe için kimseden böyle bir istekte de bulunamam. İş başa düştü yine...

Farkındaysanız bizim dergimizin herhangi bir sayısında, bizim tarafımızdan açıkça konulan her hangi bir tarih bulunmamaktadır. Zaman zaman yayın kurulunda bu konu tartışılmış sonra da gerek olmadığı sonucuna kavga dövüş varılmıştır. Hal böyle olunca en azından bu satırlarda bazı referans olaylardan ve konulardan bahsedelim diyoruz ki okuyucular bin sene sonra bile bu satırlara baktığı zaman derginin hangi tarih aralığında yayımlandığını bilebilsin.

İkinci paragrafın sonunda yazmaya biraz ara verdim, ve eski sayılardaki yazılarıma baktım. Sürekli dertler, olaylar, sıkıntılar. Ve bir anda aklıma Şener Şen ile Müjde Ar'ın "Arabesk" filmi geldi. Zavallı kadıncağız filmin sonuna kadar ne hallere düşmüştü, bir de başrol oyuncusu olacak. Önceki yazılarımın içeriği de bana nedense bu filmi hatırlattı. Peki bu film sizde herhangi bir çağrışım yarattı mı ?

Geçtiğimiz aylar hep birlikte terör belasını başka bir boyutuyla yeniden yaşadık, üzüldük, sıkıldık, tabi yine unuttuk. Olayı bizzat yaşayanlara geçmiş olsun diyor ve ölenlerin yakınlarına da başsağlığı diliyoruz. Ayrıca, Fotoğraf Vakfı Girişimi'ne, İstanbul'daki merkez binasının bombalama sonucu gördükleri ağır hasar nedeniyle bir kez de bu satırlardan geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyoruz.

İçerik yönünden zengin ve dopdolu bir dergi hazırlamaya çalıştık, umarım zevkle okursunuz. Bu sayımızda haber/basın fotoğrafçılığını irdelemeye çalıştık ve bir dosya halinde sunduk. Bu dosya içeriği; özellikle savaş fotoğrafçılarının yaşadıkları kritik anlar, haber fotoğrafında ve genel olarak sanat yapıtlarındaki etik değerler ve bütün bunları süzgecinden geçirerek yayımlanması için karar veren kişi : fotoğraf editörü. Üzülerek görüyoruz ki ülkemiz medyası fotoğraf editörlüğüne hiç değer vermiyor. Ama dünyada böyle bir meslek var ve hakettiği değeri de buluyor. Herşeye paranın penceresinden bakan, popstar yarışmalarını baş sayfalara, ana haber bültenlerine çıkartan bir medyadan başka ne beklenebilir ki zaten ; fotoğraf değil mi ? Ne farkeder o olmuş bu olmuş, bas gitsin...

Bu sayımızda, özgün projelere, çalışmalara da yer verdik, platin baskıyı biraz da olsa anlatalım, bol fotoğraf gösterelim, Henri Cartier Bresson'u bir de biz tanıtalım istedik. Fotoğrafa yeni başlayanları da unutmadık. Mutlaka atladığımız, unuttuğumuz şeyler, hatalarımız olmuştur. Bizler, web sayfalarımızın istatistik sonuçlarını gösteren uçuk raporların gazıyla bu dergiyi hazırlarken keyif aldık. Umarım siz de izlerken, okurken keyif alırsınız.

Fotografya'dan dost sevgi ve selamlarımız ile,

Bülent Irkkan

Çizimler : Alexander Spoerl'in "Living with a camera" (USA, 1964) isimli kitabından alınmıştır