FOTO TEMEL ÖĞRETİYOR

''Dernek Çalışmalari''
''Habu iki günluk dünyada foturafçıluk kadar dernek çalışmalari da gerekli bişedur. Dernekçiluk, işleri hep beraber yapmak, biribirine omuz vermek demektur. Bu iş, hamsi yükli ağı denizden hep beraber çekmek kadar tatlidur. Tek başina kaç hamsi tutabilirsun ki?

Dernekçiluk kolay sanilmamalidur. Dernekçiluk kompile insan ister. Herşeyden önce çalişkan foturafçi olacaksun. Etrafina öğreteceksun, sevdireceksun. Foturafi seven uşaklar yetiştireceksun. idareci olursan işun daha da yaş. Ahlakli olacaksun, derneği teslim aldığından daha ileri seviyeye taşiyacaksun. Gelmiş geçmiş bütün foturafçiların seni seyrettuklerini düşüneceksun.

Ardindan üyeluk gelur. Üye olmak kolay mi sanirsun? Sorumluluğuni bileceksun. Dernek bilgili, çalişkan üye ister. Biz neler görduk. Tembellukten deklanşörün yerini unutmiş üyeler biliruk. Ula, bunlar haftanun tatil günleri ne yaparlar? Eğer kullanmaysanuz, verun bana o makinalari fukaraya dağitayim. Memleketun sanat kütüğune bi çentuk da sen atmayi düşünmeysen yazuk o boylarina.

TÜRKÜLER
Kuşlar kondi ağaca
Ötüş edeyi ötüş
Çok da güzel değilsun
Seni etmeli rötüş
Tabancamun yanında
Gümüşli kamacuğum
Taş attım da incindi
Deklanşör parmacuğum
Soktum piçacuğumi
Belumdeki kuşağa
Bütün kızlar bayilur
Makinali uşağa

GÖNÜL FOTOSO

· Hayatın romantizmini diyafram yaprakları arasında arayan dul bir erkeğim. Yaşım 38, diyaframım 22'dir. Benimle uzun bir enstantaneyi paylaşacak hayat arkadaşı arıyorum.
Rumuz: Laykacı

· 24 yaşındayım. insanın kendini dış dünyanın yanılsamalarından ancak fotoğraf gerçekliğine sığınarak kurtarabileceğine inanıyorum. Bu bağlamda benimle yazınsal birliktelik kurabilecek bir dost arıyorum.
Rumuz: Sorunsallmtırak

· Bahçeme çiçek ekerim, sürekli makro çekerim. Bir arkadaş arıyorsan, bana yazar mısın şekerim?
Rumuz: Oh Mamiya

· 34 yaşında, esmer, orta boylu, tahsilli, güzel ve mazbut bir aile kızıyım. Fotoğrafçılığı çok seviyorum. Mahallemizde fotojenik olarak tanınır ve sevilirim. Bu güne kadar hep büyük kentlerden birinde yaşayan olgun, entelektüel, doğadan hoşlanan, mert ve sportmen, çağdaş ve duygusal, maddi gücü yerinde, yakışıklı bir beyle evlenmeyi düşlemişimdir. Talipliler lütfen beni daha çok bekletmesinler...
Rumuz: Minik Enstantane

YÖNETİCİLERİMİZİ
TANIYALIM
ŞİRİN KURBETÇİ
Yönetime en son katılan taze yöneticimizdir. Sinan Kurbetçi'nin Bosna Hersek sorununu bahane ederek yönetim kurulundan ayrılması sonucu yedek listeden görev almıştır.

Şirin Kurbetçi FOTO FORUM'da Lubitel makina sahibi iki üyeden biridir.Öbür üye (Adı bizde saklı) kahredip kendi Lubitel'ini toprağa gömmüştür. Şirin Hanım ise başka makinası olmadığı için kullanmayı israrla sürdürmektedir.

Son dernek gezilerinden birinde onu Lubitel ile gören çocuklar hep birlikte "Yalelli -terelelli -Lubitelli -gap -gup" diye bağırarak peşine takılınca kocası içerlemiş ve ona bir Pentax armağan etmiştir. Ancak kimse bayan Kurbetçi'yi Pentax kullanırken görememiştir. (Nasıl görsün ki, makina her gün, kocası olacak herifin boynunda asılı duruyor!)

Şirin, inşaat mühendisi olduğu kadar iyi de bir ev kadınıdır. Çok güzel lokma ve beton döker. Üç yıllık evli olan bu yöneticimizin bir kızı ve tüm üyeliklerinden arınmış Sinan isminde bir kocası vardır.

TÜRKÜN SÜMERKAN
Derneğin ilk genel kurulunda göreve gelmiştir. Dernek sekreteridir. Ama O, evde ve işyerinde de sekreterdir.

Şekip İskender'in bulunduğu bir yönetimde görev alan ilk Türk kadınıdır. Şirin, Nur ve İçten Hanımlar onun açtığı bu yolda emin adımlarla ilerlemekte (Eğer üç bekarlar: Vedat, Suat, Ali de evlenmiş olsalardı, onların hanımları da kuşkusuz emin adımlarla ilerlerdi) ve sanırız yönetimi ele geçirmeyi hedeflemektedirler.

Aslında kocası olduğum için söylemiyorum, Türkün Sümerkan çok marifetlidir. Bir eliyle yönetim kurulu kararlarını not ederken diğer eliyle negatiflerini seçmekte, öbür eliyle de Bülent'e kitap fırlatabilmektedir. Bunları yaparken yanındakiyle sohbet edip, arada kocasına da emirler yağdırabilmektedir.
Bülmeten'in Genel Yayın Yönetmeni ile oniki yıllık evli ve iki kız annesi olan Türkün Sümerkan'ın hiç Lubitel'i olmamıştır. Olamaz'da Çünkü O, Nikonlar'a layık bir kadındır! Aylafyum benim...!

ÜYELERİMİZDEN HABERLER... HABERLER... HABER... HAB... HA... H...

* ALİ VAN ÇANAK TAKTIRDI
Trabzon' Üyelerimizden Ali Van'ın, uydu yayınlarını izleyebilmek için evinin terasına bir adet çanak anten taktırdığı öğrenilmiştir.
Sayın Van, kendisini telefonla arayan muhabirimizin sorularını şöyle yanıtlamıştır: ''çanağımla artık uydu yayınlarını çok rahat alabiliyorum. Ayrıca onu et suyuyla doldurup içine ekmek doğrayarak kedilerimi tirit de yapıyorum. Gayet memnunum..''

* ABDULLAH SEZGİN HOPA'DAN DÖNDÜ
Üyemiz Abdullah sezgin, eşiyle birlikte gittiği kayınvalidesinin Hopa'daki evinden inceleme ve denetlemelerini tamamlayarak dönmüştür.
Sayın Sezgin'in beraberinde armut da getirdiği öğrenilmiş, ancak tadı konusunda detaylı bilgi edinilememiştir.

*RUŞEN BİLEN EŞİYLE HALA GÖRÜŞMEDİ
Hekim üyemiz Ruşen Bilen'in bankacı eşi içten, bir buçuk ay önce seminer için gittiği İstanbul'dan yirmi gün önce dönmüş, ancak Ruşen hastanede sürekli nöbet tuttuğu için eşinin
yüzünü henüz görememiştir.
Dün akşam eşi ile 13 dakikalık bir telefon görüşmesi yapmasına izin verilen üyemizin, tahminen Aralık ayı ortasında görüşebileceği sanılmaktadır.

* SİNAN KURBETÇİ BÜROSUNDAN DA AYRILDI
Son bir ayda tüm üyeliklerinden istifa ederek ayrılan Sinan Kurbetçi'nin, önceki gün bürosundan ayrılarak Belediye imar işleri Müdürlüğü'ne uğradığı öğrenilmiştir. Burada projesini vize ettiren Kurbetçi, daha sonra bürosuna dönmüştür.