Atlantik okyanusu üzerinde uçarken bulutların oluşturduğu değişik oluşumların arasından iniş için alçalmaya başlayıp kanarya adalarını ilk gördüğümde bu kadar yüksek adaların var olabileceğini bilmiyordum. Özellikle zirvesi karlarla kaplı Teide yanardağın bulunduğu Tenerife adasının görüntüsü gerçekten etkileyiciydi.
Tenerife Havaalanı oldukça küçük bir piste sahip. Adaya indiğimde daha sonra adanın her tarafından görebileceğim Teide yanardağının karlarla kaplı zirvesi ve adanın volkanik coğrafi yapısı hemen dikkatimi çekti.
Adaların 30 milyon yılda oluştuğu tahmin ediliyor. Bu adaların batan atlantis kıtasının en yüksek tepeleri olduğu iddiasıda var.
İspanya yönetiminde olan ve Afrikanın kuzeybatı kıyılarından 110 km açığında yer alan ve 7 adadan oluşan Kanarya adaları ikiye bölünmüş. Bunlardan Las Palmas ili Gran Canaria, Fuerteventura ve Lanzarote adalarından, Santa Cruz de Tenerife ise Tenerife, La Palma, Gomera ve Hierro adalarından oluşuyor. 1.5 milyon nüfusa sahip adaların temel gelir kaynağı muz üretimi ve turizm.
Adalara gittiğim Aralık ayı ile birlikte Ocak ve Şubat ayları adanın en yüksek sezona sahip olduğu dönem. Yılbaşı öncesi olduğu için binalar ve ağaçlar süslendirilmişti.
Adalarda yıl boyunca kuru ve sıcak bir iklim hakim. Sıcaklık yıl boyunca 18-30 derece arasında değişiyor. Bu iklim yapısı bilinen her türlü sebze ve meyvanın yetiştirilmesine imkan veriyor. Bununla birlikte sadece bu adalarda yetişen bitki sebze ve ağaç türleri mevcut. 2000'e yakın bitki endemik türden. Çeşitli orkideler
ve sadece bu adalarda yetişen ve son buzul çağından sonra bugüne kadar varlığını sürdüren meşhur Canavar Ağacı (Dragon Tree) Tenerife adasının her yerinde hakim. Adaların yeryüzü şekilleri çok değişken. Kraterler, volkanik çöller, ormanlar, kanyonlar, yüksek kayalıklar yüksek tepe ve dağlarla kaplı.
Kıyılar volkanik özelliklerden dolayı yer yer kahverengi ya da siyah kumsallarla kaplı.
Adalarda nehir olmadığı için içme ve sulama suları arıtma tesislerinden sağlanmakta.
Bu adalara özgü palmiye ağaçları, itinayla düzenlenmiş bahçelere ayrı bir güzellik katıyor. Bitki türleri ile birlikte adaya özgü hayvan türleride mevcut. Özellikle 200'e yakın kuş çeşidinden Papağan türleri ve Kanarya türleri çok yaygın.
Lanzarote adası 300'e yakın volkanik tepesi ile ay yüzeyine benzeyen bir yapıya sahip. En son 1824 yılında ki patlama ile bugünkü halini almış. Fuerteventura kumtepeleri ve kıyıları ile tipik bir afrika görünümüne sahip. La Palma her türlü meyve ve sebzenin yetiştirilmesine imkan sağlayan bir iklime sahip. Bu nedenle de adalar içerisinde en yeşil olanı.
Hierro adalardan en küçük olanı. Gomera Basalt kayalıkları ile bir kaleyi andırmakta.
Tenerife adası kanarya adalarının en büyüğü ve neredeyse Erciyes dağı kadar büyük bir dağı (3718mt) üzerinde bulundurması nedeniyle de en ilginci.
Adaların bazı kesimleri turizm nedeni ile betonlaşmadan nasibini almış. Bununla birlikte doğal alanlar son derece iyi korunmuş. Bu nedenle de adaların %42 si milli park kapsamında. Bunlarla birlikte Tenerife adasında yer alan Loro Park; Bahçeleri, Havuzları, Akvaryumları ile barındırdığı 200'e yakın kuş türü ile dünyanın en büyük papağan kolleksiyonuna sahip.
Son derece evcil olan bu papağanlara yolda yürürken de rastlamak mümkün. Bu park özellikle yunusların ve deniz aslanlarının gösterileri ile de meşhur.
Teide yanardağının da içinde yer aldığı Teide milli parkı en fazla ziyaret edileni. Teide yanardağı sadece kanarya adalarının degil, 3718 mt'lik zirvesi ile İspanya'nın da en yüksek zirvesi.
19 km çaplı krateri ile de dünyanın en büyük kraterine sahip volkanlarından. Hala krater içerisinde volkanik aktivitelerin olduğu yerler var. En son 1909 da 10 gün süreyle faliyet göstermiş bu yanardağ dünyanın 3. yüksek volkanı. (Diğer ikisi Hawai'de yer alan Mauna Loa ve Mauna Kea) Christopher Columbus Amerikanın Keşfi için yola çıktıktan sonra 1492 yılında Gomera adasında konaklamış ve Tenerife adasının bugünkü halini almasına neden olan Teide Yanardağının patlamasını izlemiştir. Yanardağın oluşturduğu lav akıntılarından hemen hemen her yer eğimli. Genel anlamda Tenerife adası yayvan bir huniye benziyor.
Milli parkda günübirlik yürüyüşler ve tırmanışlar için son derece güzel rotalar yer almakta. Tenerife adasının simgesi haline gelmiş olan değişik kaya yapılarından birinin fotoğrafını çektikten sonra satın aldığım bir muz liköründe aynı görüntünün logo olarak kullanıldığını gördüm.
Şarap ve likör üretimi adanın bir başka gelir kaynağı.
Milli park sınırları içerisinde yer alan İzana dağı bölgesinde Avrupa Uzay Ajansının da kullandığı çok büyük bir astronomi gözlemevi yer almakta.
Kardeşim bu meslekten olduğu için gezebilme imkanını bulduğum bu modern tesis gerçekten çok etkileyici. Görünümü ile Ay üzerinde kurulmuş bir üssü andırıyor
Bir diğer gözlemevi de Gran Kanaryaadasında yer almakta. Tenerife Adası içerisinde yer alan başkent Santa Cruz 17. Yüzyıl İspanya mimarisi ile yapılmış binalara sahip.
Adada çeşitli eğlence imkanları var. 1930 yılında kurulmuş olan bir senfoni orkestrası bile var. Zaman zaman yapılan çeşitli festivallerin içerisinde en ilginç olanı adanın farklı renklerde olan volkanik kumlarından yapılan yer panoları.
Doğal güzellikleri, parkları, müzeleri, kumsalları, eğlence yerleri ile hemen hemen herkese hitap edebilecek bir yer kanarya adaları…
Murat Selam
|