ENGLISH
 
Editör/Yayın Yönetmeni



Yayın Kurulu


Zehra Soylu Çöplü
Reyhan Bilir
Ali Hakan İlban
Aygün Doğan
Salih Zeki İlban
Bahar Akkoyun
Seray İrhan
Suderin Ersoy
Koray Özbaysal






Fotografya Yayın Kurulu
adına İmtiyaz Sahibi
Ş. Uğur Okçu


E-Mail Fotografya
fotografya@ada.net.tr

Yayınlanmasını İstediğiniz
Fotoğraf Haberleri İçin

fotografya@fotografya.gen.tr

ADANET Fotoğraf Editörü

Ş. Uğur OKÇU

Fikri ve Sınai Haklar avukatı/ Intellectual Property Lawyer
Marka Vekili / Trademark Attorney
Arabulucu / Mediator
Av Ayşe Okçu
 


    Sayı 44    Fotoğraflar    CAROLYN MONASTRA
CAROLYN MONASTRA BİR AKTİVİST FOTOĞRAFÇI

CAROLYN MONASTRA, bir aktivist fotoğrafçı.

Selahattin Nemlioğlu

Geleceği düşlerken, insan aklının dünyayı tüm insanlar için yaşanabilecek bir gezegene döndürme gayreti  içinde olduğu, insanın daha saygın olabildiği bir gerçeklikte yaşamak isterdim. Ancak türümüzün egoları nedeniyle, Dünya yaşanabilirlik niteliğinin sınırlarını zorluyor. Öte yanda benim sanatçı duyarlılığına sahip diyebileceğim insanı, geleceğimize dair kaygılarını dile getirenler olarak kabul etmeye yöneldim. Eviniz yanarken yaz tatilini düşünebilir misiniz? Evi yanan bir adam yaz tatilinden söz ettiğinde, nasıl düşünmek gerekir?

Bu benim öznel yaklaşımım. Artık kişinin kendi yaşamına dair kaygılarının, Dünya’nın geleceği ile ilgili kaygılar karşısında anlamı azalmadı. Bu nedenle vasat konuların sıradanlığı da artık benim düşlerimi taşımıyor. İşte fotoğraf böyle bir yolculukla dünyada yeni yaklaşımlara yelken açarken, iki sayı önce “ben öncelikle aktivistim” diyen Edward Burtynsky’nin çalışmalarını yayınlamıştık. Geçen sayımızda Copeland’ın çalışmalarını sunduk. Özcan Yurdalan, geniş çapta bir katılımla “Anthropocene” konusunu, fotoğrafçılarımızın ilgi alanına taşıdı

İnstagram delisi bir dünyada, sunulan yazılımların oluşturduğu yapay dünyayı gerçekliğimize katarak bireysel bir değer olduğumuza inanıyoruz. Herkesin birbirine yalan söylemesi olarak özetlenebilecek sosyal medyaların paylaşım ortamı, insanın düşünceden tasarruf etmesini sağlıyor. Matrix benzeri, bilincimizi rafa kaldırdığımız bir yaşam formuna dönüşmek gibi.

Posthuman konusunu ele alırken, yaşadığımız gerçek dünya ile içinde yeni bir kimlik kazandığımız sanal dünyanın kimliğimize etkilerini düşünmeliyiz. Sanal ortamda her şeyin güllük gülistanlık olduğu, hani şu selfie  pozlarımızla çok açık. Herkes kendi reklamına odaklanmış. Oysa evde yangın var. Dernekler bazında verilen fotoğraf eğitimleri, fotoğrafın bir anlatı olduğundan uzak… İnsanlara meslek olarak fotoğrafı öğretiyor ve bu eğitimle yola çıkan fotoğrafçılar form öncelikli çalışmalarıyla kendi  sanatçılıklarına soyunuyorlar. Hani bir yanımızda Aziz Nesin öyküleri var gibi.

2021 yazında korkunç yangınlar yaşadık… Ülkemizin iklim koşullarında yaşanan değişimler sonrası artık hortumlar görmeye başladık. Topraklarımız çölleşiyor. Eğer hazır besi kullanılmazsa, inekler yeterince süt vermiyor. Genetiği değiştirilmiş tohumlar kullanılıyor ve ürün almak için suni gübreler, hormon ilaçları kullanıldığını sık sık duyuyoruz. Çevre sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın sorunu.

Ve işte çevre sorunlarına duyarlı fotoğrafçılardan birini daha bu sayıda tanıtmaya çalışacağım; Carolyn Monastra.

2017’de çalışmaya başladığı projenin ismi, Divergence of Birds, Türkçe karşılığı ‘Kuşların Iraksaması’. Projesinin bitimi için 2023’ü hedeflemiş. Hala sonlanmamış projeden üç fotoğrafla, sanatçının çalışmasını tanıtmak istedim.

Sanatçı  projesini şöyle özetliyor:“Şu anki iklim projem olan Divergence of Birds iki metinden ilham alıyor: “Audubon Society'nin 2080 yılına kadar iklim değişikliğinin Kuzey Amerika kuşlarının yarısından fazlasının yaşam alanlarını etkileyeceğini öngören “Kuşlar ve İklim Değişikliği Raporu”; ve Phillip K. Dick'in 1968 tarihli romanı "Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?", bir zamanlar sıradan olan hayvanların elektrikli  versiyonlarının  veterinerleri bile kandıracak kadar gerçekçi olduğu yer. Divergence of Birds, bir gün geriye yalnızca iklimden etkilenen hayvanların simülakrlarının (görüntülerinin) kalacağı ihtimalini ele alıyor1.”

©carolynmonastra.comportfolioG0000W9f9LhCNLdEI0000Q5odoVi_oRI.png

Foto 1©carolynmonastra.com/portfolio/G0000W9f9LhCNLdE/I0000Q5odoVi_oRI

ScreenHunter 09.png

Foto 2©carolynmonastra.com/portfolio/G0000W9f9LhCNLdE/I0000LHERJSH64pg

ScreenHunter 39.png

Foto 3©carolynmonastra.com/portfolio/G0000W9f9LhCNLdE/I00003cNzYF4Vatk

Monastra, 2010-17 yılları arasında, The Witness Tree isimli projeyi çalıştı. Dilimizde karşılığı ‘ Tanık Ağaç’ olan proje, yine doğaya verdiğimiz zararı ve bunu sonuçlarına odaklanmamızı öneriyor. Verdiğimiz zarar zorunlu olarak bize dönen bir bumerang.

Projesiyle ilgili şunları yazıyor; “Tanık Ağaç, dünyadaki iklim değişikliğinin etkileri konulu bir fotoğraf projesidir. Antarktika'nın eriyen buzlarından Avustralya'nın vahşi yangınlarına ve İç Moğolistan'ın her yeri saran çöllerine kadar, doğa ile pek de doğal olmayan felaketlerimizin etkileri arasındaki değişen sınırları belirleyen değerli ve tehlikeli yerler beni cezbediyor………………. İşim, atalarının ve kendisinin yaşadığı topraklarınıdan koparılan, hatta (bazen) zorunlu olarak topraklarından koparılmış insanlar arasında ortaya çıkan konuşmalar beni yönlendiriyor. Gittiğim bölgelerde manzaraların çoğu güzel olsa da hikayeler güzel  değildi. Can, mal ve değerli doğal ortamların yokoluşu konusunda hikayeler duydum. New Orleans'ta bir çiftle konuştum, üçüncü evlerini bir kasırga yüzünden kaybetmişlerdi. Nantucket'ta biri, kırk altı yıldır yaşadıkları evlerine doğru hızla ilerleyen okyanustan dolayı endişeliydi. Kanada’nın Kuzey Kutbu'nda yaşayan bir kadın bana permafrost'un (donmuş toprak) bir köprünün çökmesine neden olduğu bir yeri gösterdi.2”   

Monastra, projesine “niçin” sorusuyla başlıyor… Bir doktor bana yaşam tarzımı değiştirmek için hiçbir şey yapmazsam yüzde 97 ciddi bir hastalığa yakalanacağımı söylerse, bu konuda bir şeyler yapardım. Peki, iklim bilimcilerin yüzde 97'si insan kaynaklı iklim değişikliğinin gerçek olduğu konusunda hemfikirse, iklim değişikliği tartışması neden devam ediyor?3” Çevre koşullarına olumsuz etkileri olan insan eylemlerinin fotoğraflarıyla başlıyor yolculuğa.( foto 4)  

PP&L Martins Creek Generating Station, Bangor, Pennsylvania, USA, 2010.png

Foto 4-©thewitnesstree.org/portfolio/why/--- PP&L Martins Creek Generating Station, Bangor, Pennsylvania, USA, 2010

Projenin ikinci bölümünde Buzullar konusunu çalışıyor. “Dünya insanlarının tam dörtte biri - Batı Yarımküre'nin toplam nüfusundan daha fazlası - içme ve sulama suyunu iç kısımlardaki buzullardan sağlıyor. Açıkçası, insanlar buza bağımlıdır; ama buz da insana bağımlıdır. Bildiğimiz gibi, buzullar antropojenik (insan yapımı) iklim değişikliği nedeniyle hızla geri çekiliyor ve yenilenme olasılıkları pek olası görünmüyor4.” (Foto 5)

Retreating Viedma Glacier, Patagonia, Argentina, 2011.png

Foto 5-©thewitnesstree.org/portfolio/ice/-- Retreating Viedma Glacier, Patagonia, Argentina, 2011

Projenin üçüncü kısmı, yangınları konu almış… Yaşamın olmadığı bir gezegen yaratmak, insan gelişiminin yolculuğu acı bir sona doğru hızla ilerliyor. Bu gidişin bir adımı da yangınlar, çalıştığı diğer bir etken.

Şöyle yazıyor çalışmasıyla ilgili: “The Big Burn'de Timothy Egan, 1910'da Montana'nın Bitterroot Dağları'nı kasıp kavuran "Büyük Yangın"ı şöyle anlatır: "Bir saat geçmeden, yaprak dökmeyen büyük ağaçlar inledi ve ince dallar koptu... Bu, Cehennemin kapılarının ötesine bir bakıştı. ” Aradan geçen yüzyıl boyunca, yangınlar yalnızca yoğunlaştı. Kuraklıktan etkilenen ağaçların kökleri  neme erişemediğinden, çam böcekleri bir ağacın su dolaşım sistemini yok ettiğinden ve artan sıcaklıklar dalları ve gövdeyi kuruttuğunda, ağaçlar yanmaya eğilimli olur. 2006'da ABD'de yaklaşık 10 milyon dönümlük (4 milyon hektar) alanı yakan 100.000 yangın rapor edildi – bunların her ikisi de rekor rakamlar. Ağaçlar yandığında, karbon emme güçleri altüst olur ve CO2 havaya salınır, böylece iklim değişikliğine katkıda bulunurlar5.” (Foto 6)

Geçen yıl ülkemizde de çok ciddi yangınlar yaşadık… Kuraklık artarken yangınlar da çoğalıyor, doğanın dengesi gereği. Sonuçta var olan eko sistemler yavaş yavaş yok oluyor. Böyle bir yolculuğun finali derken, insanın başarısı, dünyayı mars gibi bir ölü gezegene dönüştürecek gibi. Bu sayımızda Koray Ürkmez’in Marmaris Yangını ile ilgili fotoğrafları da yer alıyor.

Car burned by wildfire, East Bastrop, Texas, USA, 2011.png

Foto 6-©thewitnesstree.org/portfolio/fire/--- Car burned by wildfire, East Bastrop, Texas, USA, 2011

Projenin dördüncü ayağında su konusunu işliyor Monastra… ”Sorunun ciddiyetini vurguluyor. “İklim değişikliği tartışmasız hiçbir insanın muaf olmadığı, eşitlikçi oluşum olsa da en ciddi etkilerinden bazıları su dağıtımı yoluyla izleniyor.

Projesinde şunları okuyoruz: “3. Dünya Savaşı”nın su için çıkacağını söylemek artık neredeyse klişe. Çin'in barajlı nehirleri ve Mısır'ın tuzdan arındırma tesisleri bir yana, bu ülkede düşünecek çok şeyimiz var. Kimse bundan bahsetmiyor ama Büyük Göllerin seviyeleri 1998'den beri sürekli olarak düşüyor ve düşüş yer yer rekor seviyelere ulaşıyor.6” (Foto 7)

Falling Trees, Uoleva Island, Tonga, 2012.png

Foto 7-© thewitnesstree.org/portfolio/water/ ---Falling Trees, Uoleva Island, Tonga, 2012

Ve kuraklık sorunu… Projenin bir diğer ayağında… Tarih boyunca toplumların korkulu rüyası olmuş, zaman gelip insanların çocukları, misafirleri yediği kıtlıklara dönüşmüş bir kabus.

“Kuraklık, zor zamanlara hem aracılık hem de yardımcılık yapar. 2012 yazında ABD'deki çiftliklerin yüzde 60'ı kuraklık yaşarken, mısır ve soya verimi yaklaşık yüzde 20 düştü, bu da dünya çapında hayvan üretimini ve gıda fiyatlarını etkiledi. Gelişmekte olan ülkelerde aileler gelirlerinin büyük kısmını  gıdaya harcarken, onlar için tahıl maliyetindeki küçük bir artış bile önemli olabilir. 2014 yazında, ülkenin "ekmek sepeti" olarak nitelenen Kuzeydoğu Çin bölgeleri, 63 yılın en kötü kuraklığını yaşıyordu. Burada kemer sıkma ekonomisi hüküm sürdü. Hayatı tehdit eden su kıtlığı ortasında mısır ve sığır karneye bağlanmalı ve akıllıca yönetilmeliydi.7” (Foto 8)

Bang Bua Thong Bölgesi, Nanthaburi, Tayland, 2012.png

Foto 8-©thewitnesstree.org/portfolio/storms/ --   Bang Bua Thong Bölgesi, Nanthaburi, Tayland, 2012

Projenin diğer bir ayağı fırtınalar. Artık ülkemizde de fırtınaların şiddeti artıyor…

Konuyu işleyen Monastra şunları yazıyor: “Science dergisinde yayınlanan 2005 tarihli bir makale , kategori 4 ve 5 kasırga miktarının 1980'lerden bu yana yüzde 80 arttığını bildirdi. Ekvator (sıcaklıkların en sabit kaldığı yer) ve kutuplar (en hızlı yükseldiği yer) arasındaki sıcaklık farkları azaldıkça, su sıcaklıkları da artacak ve fırtınalara yapma olasılığı daha yüksek koşulları yaratacaktır……………… Hava kalitesi ve su kirliliği gibi daha yoksul ülkeleri ilgilendiren bazı çevre sorunlarının aksine, fırtınalar herkesi etkiler.8” (Foto 9)

Virginia Omar, Staten Island, New York, ABD, 2012.png

Foto 9-© thewitnesstree.org/portfolio/humans/--- Virginia Omar, Staten Island, New York, ABD, 2012

Değişen koşulların insanlara etkileri ayrı bir bölüm olarak işleniyor projede. Fotoğrafta fırtınada evini kaybeden bir kadın görüyoruz, arkadaşlarının yanında kalmak üzere farklı bir şehre gidiyor. Denizde oluşan kimyasal etkiler, balık ve deniz ürünlerine çeşitli etkileri, yaşamını denizden kazananlar için bir sorun. Yangınlar, ormanlarda turizmle geçinen insanların gelirlerini azalttı. Dünyanın sahip olduğu ekolojik sistemin ilişkilerindeki bozulma oluşmuş yaşam koşullarını çeşitli alanlarda etkilemeyi sürdürüyor ve sürdürecek. (Foto 6)

Samiriyeli iyi bir kadın, Tom Nevers'in sahilini temizliyor, Nantucket, MA, 2014.png

Foto 10-©thewitnesstree.org/portfolio/solutions/  Samiriyeli iyi bir kadın, Tom Nevers'in sahilini temizliyor, Nantucket, MA, 2014

Projenin kapanışı, değişen koşullara  önlem almak için insanların attıkları olumlu adımlarla ilgili. Ancak çözümler sorunlar kadar geniş  çaplı ve yeterli değil. Fotoğraflar bu durumu yansıtıyor. (Foto 10)

Tüketim toplumunun yaratıcısı olan human, batılı beyaz, erkek insan… Sanayi toplumunun yükselişi onun ellerinde oldu, pazarlama ve tüketimi arttıracak her türlü strateji  onun oyun masasında kuruldu. İşte şimdilerde farklı yol ayrımlarıyla karşı karşıyayız. İşte İnsan Sonrası denilen bu dönüşümün yolculuğu nasıl evrilecek, izleyip göreceğiz.

Carolyn Monastra’nın çalışmalarında gördüğümüz gibi…Fotoğraflar bizim düşüncelerimizi, anlatılarımızı, özlemlerimizi görselleştirir. Onları yarınlarımızı inşa etmek için de çekeriz.

1 www.carolynmonastra.com/portfolio/G0000W9f9LhCNLdE

2http://thewitnesstree.org/about/#

3http://thewitnesstree.org/portfolio/why/

4http://thewitnesstree.org/portfolio/ice/

5http://thewitnesstree.org/portfolio/fire/

6http://thewitnesstree.org/portfolio/water/

7http://thewitnesstree.org/portfolio/drought/

8 http://thewitnesstree.org/portfolio/storms/

9http://thewitnesstree.org/portfolio/humans/

10http://thewitnesstree.org/portfolio/solutions/

Ziyaretçi Sayısı:415
 
   
 
   
 

Barındırma: AdaNET

 

Copyright and "Fair Use" Information

Dergimiz ticari bir kuruluş olmayıp amatör bir yayındır. Fotoğrafçıları ve dünyada yapılan fotoğraf çalışmalarını tanıtmak amacıyla bilgi ve haber yayınları yapmaktadır.
Bir kolektif anlayışıyla çalıştığı için makalelerde yer alan fotoğraflar ve alıntıların sorumluluğu makalenin yazarına, fotoğrafçısına aittir.
Dergide yer alan içeriklerden ve ihlallerden derginin herhangi bir sorumluluğu yoktur.

Fotoğrafya'da yayınlanan yazıların, fotoğrafların ve kısa filmlerin sorumluluğu
yazarlarına/fotoğrafçılarına/sanatçılarına/film yönetmenlerine aittir.

Dergimiz fotoğrafla ilgili gelişmeleri duyurmak amacıyla çalışmaktadır. Ek olarak, ülkemizde yeterince tanınmayan yabancı fotoğrafçılar ve fotoğraflarıyla ilgili bilgi de aktarmaktadır. Makalelerde yer alan fotoğraflar HABER amaçlı kullanılmaktadır.

AdaNET Ana Sayfa X-Hall Instagram