ENGLISH
Editör/Yayın Yönetmeni

Koray Olşen

Yayın Kurulu

Reyhan Bilir
Aygün Doğan
Koray Özbaysal



Fotografya Yayın Kurulu
adına İmtiyaz Sahibi
Ş. Uğur Okçu


E-Mail Fotografya
fotografya@ada.net.tr

Yayınlanmasını İstediğiniz
Fotoğraf Haberleri İçin

fotografya@fotografya.gen.tr

ADANET Fotoğraf Editörü

Ş. Uğur OKÇU

Marka Avukatı / Copyright Lawyer
ARABULUCU
Ayşe OKÇU
 


KUSAY TATLI - NON-FUNGIBLE TOKEN (NFT)

NON-FUNGIBLE TOKEN (NFT) BENZERSİZ VE BELİRSİZ SANAT-TASARIM 

KUSAY TATLI***

Mayıs - 2022 


            Giriş


Non-fungible token/ Benzersiz Token yani NFT, Blockchain (blok zinciri) içinde yer alan, kopyalanamaz dijital veri jetonlarıdır. NFT, günümüz dijital dünyasında geçmişten bugüne süregelen biriciklik tartışmalarına bir çözüm olarak görülebilir. Bütün bunların dışında, sanat, günümüz NFT dünyasında ekonomik meta değerinin kendisi haline gelmektedir. Yanı sıra sanat-tasarım kavramlarının iç-içe geçtiği kripto verilerle, sanatın biçimi ve anlamı hipergerçek modeller dolayısıyla belirsiz hale gelmektedir. Post-modern, çok-merkezli ve geniş potansiyel yapısıyla NFT Sanat kendi benzersiz dijital meta-varlığını oluşturmaktadır.

Blockchain(Blok Zinciri)

Blockchain öncesinde, Web 1.0'ın başlangıcı olan http HYPERLINK "http://info.cern.ch/"://info.cern.ch/ web sitesi üzerinden, link aracılığıyla tüm veriyi birbiri ile bağlantılı hale getiren (hypertext) bir sistem yönetimi vardı. CERN’de başlatılan www ağı, bilgiyi açık bağlantılı hale getirerek İnternet Devrimi’ni başlatmıştır. Bu durumda veriler,     merkez linke eklemlenerek world wide web (www) ağı üzerinde açık bir biçimde birikir. İçinde bulunduğumuz Blockchain ise, tek-merkezli ağ yapısından farklı olan çok merkezli yapısıyla Web 3,0 döneminin başlangıcı sayılabilir. 


*Sanatta Yeterlik öğrencisi, Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, Resim  Anasanat Dalı 

 

Öncelikle, NFT’nin temelini oluşturan Blockchain, herhangi bir bilgi (in-form) formunun algoritmik bilgi koduna dönüşmesi ve bu kodların sayılarca girdi-çıktı (geribesleme) depolanması ve yönetimidir. Örneğin: "Binance” kelimesinin SHA-256 hashing algoritmasından geçirelim. Girdi; Binance, Çıktı (256 bit) f1624fcc63b615ac0e95daf9ab78434ec2e8ffe402144dc631b055f711225191” (Academy Binance, 2019).

Bu yönetim, Blockchain’in algoritmik etimolojisini oluşturmaktadır. Formlar algoritmik olarak daha karmaşık bir duruma getirilmekte, uçtan uca şifrelenmekte ve farklı kullanıcılarla birlikte depolanmaktadır: “İki taraf arasındaki işlemleri verimli, doğrulanabilir ve kalıcı bir şekilde kaydedebilen açık, dağıtılmış bir defterdir” (Iansiti & Lakhani, 2019). 2008 yılında Satoshi Nakamoto’nun “Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System” başlıklı makalesi ile blockchain dönemi başlamıştır. 


Blockchain borsası içerisinde her bir token kendi meta değerindeki bir tokenle eş görülmektedir. Bu duruma karşın, “NFT'ler birbiriyle değiştirilemediğinden, dijital dünyada gerçeklik ve mülkiyetin kanıtı işlevini görür” (Academy Binance, 2020). NFT, blockchain ağında dijital varlıklara mülkiyet oluşturan, takas edilemeyen bir yöntem kurmaktadır. NFT dijital varlıklara biricik olma/ unique işlevi kazandırmaktadır. Aynı maddi değere sahip iki token birbiri arasında takas edilebilir. Bu konuda değerleri sadece maddi bir anlam taşıdığından birbiri ile takas edilmesinde bir sorun görülmeyecektir. Fakat NFT tokenların kopyalanamaması, dijital olarak veriyi biricik hale getirmektedir. Biriciklik kavramının, post modernizmle önemsiz hale geldiğini gözlemlesek bile, yıllar sonra tekrar gündeme girmiş olan NFT ile “biricik olan değerlidir” önerisi belki de doğrulanmaktadır. Bu etkiyle dijtal ortamlarda pek çok kripto eser üretilmeye başlamıştır. 

NFT Sanat

NFT Sanat artık nasıl tanımlanabilir? NFT’ye çevrilmiş eserin üzerine mi konuşmalı yoksa içinde varolduğu blockchainin mi? NFT Sanat yapıtları, sanat ön ilgilenici bakışı (sanat kaygısı) ile üretilmiş, biricik dijital varlıklar olarak tanımlanabilir mi? Dijital varlık ile NFT dijital varlık ne gibi farklar doğurmaktadır? Dijital varlığın sınırsız sayıda kopyalanabilme potansiyeli, varlığın meta değerini enflasyona uğratacak mıdır? 

NFT sanat ya da kripto sanat günümüzde yalın bir meta değeri oluşturmaktadır.Daha doğru ifade etmek gerekirse eserin kendisi, biricik biçime ve koda sahip metanın kendisi haline gelmektedir. Sanatın geçmişten günümüze maddi değeri ile içinde olduğu bir pazar olmuştur. Kabaca dijital sanatın sergilendiği pazar, biricik ve telif hakları dijital verilere dönüşmüş bir dijital mezat oluşturmaktadır. 

Mike Winkelmann’ın (1981), 5000 günde oluşturduğu illüstrasyonlardan oluşan, Everydays başlıklı-aşağıda linki verilen Görsel 1-kolaj çalışmasının 69.3 milyon dolara satılmasıyla birlikte NFT dünyasının popüler bir şekilde tartışılmaya başladığını söyleyebiliriz. Böylece, sanatın meta değerini belirleyen kollektif piyasa, çok merkezli konuma gelmektedir. Blockchain, dijital sanat nesnelerinin içinde bulunduğu bir ortamdır. Burada, modeller, sesler, videolar, NFT ile multidisipliner nitelikli bir meta-sanat evreni oluşturmaktadır. Artık kullanıcılar NFT evreninin sanat-tasarımcısı, alıcısı-satıcısı, koleksiyoneri ve bütün bunların yöneticisi olmaktadır. 

Bütün bunların yanında NFT Sanat adına asıl meselemiz nedir? NFT Sanatı nasıl tanımlayacağız?  Postmodernizm ile birlikte sanat nedir ya da neyin sanat olduğu üzerine tartışmak, kimi zaman anlamsız hale gelmektedir. Bu noktada, Zygmunt Bauman’ın (2017)  Post-Modern serserisinden yola çıkabiliriz: “Serseri, hedefi olmayan bir hacı, izlenecek yolu olmayan bir göçebedir” (s.325). Serserinin geldiği-gittiği her yön belirsizliğe çıkmaktadır. Böylece, meseleyi hangi yönüyle ele almak gerektiği de giderek belirsiz hale gelmektedir. Ancak, bütün bu biriciklik, benzersizlik tartışmalarından sonra belki de üretimin biraz olsun kısıtlanabileceği ile ilgili görece pozitif düşünceler edinebiliriz. En azından sonsuz kopyalama potansiyelinin probleminden arınılabilinir. Fakat Postmodernizm, bu bağlamda daha çok şey barındırmaktadır; Belirsizlik, görece olarak negatif bir anlam içerse de belirlenemeyecek kadar çok olanak oluşturmaktadır. Bütün bu belirsiz potansiyellerden sanat-tasarımın hızla üretilir-tüketilir hale geldiğini görebiliriz. NFT ağı içerisinde pek çok gif, karakter ve çeşitlendirilmiş farklı biçimde görsel, medya ve ses içeriklerinin entropik bir şekilde sayısını arttırarak varolduğunu/oluştuğunu gözlemleyebiliriz. 

Hakikat tartışmalarının başladığı Platon’un mağarasının ardından, hakikat tartışmalarının sona erdiği Zerdüşt’ün mağarasına- “iki kral, hizmet dışı kalmış papa, kötü büyücü, gönüllü dilenci, gezgin ve gölge, yaşlı kâhin, tini vicdanlı ve en çirkin insan... diz üstü çökmüşler eşeğe tapıyorlardı” (Nietzsche, 2019: 317-318)- varılır. Burada artık hakikat kavramının anlamının öldüğünü söyleyebiliriz. Sanatta hakikatin anlamı kalmamış, hakikat tartışmaları sona ermiştir. Bu noktada, Baudrillard hakikat-sonrası, hiper-gerçek simülasyon çağına işaret eder. Böylece "simülasyon, hakikat ilkesinin yerini almıştır" (Baudrillard,2017:17). Simülasyon çağında, dijital gölgelerle sanat artık kendi simüle hakikatini üretmektedir.  

Yine Platon’a ve Kratylos adlı eserine dönersek; Platon, isimlerden, şeylerin özü diye bahsetmektedir: “Kratylos’un onun hakiki adı olup olmadığını soruyorum: öyle olduğunu söylüyor. ‘Peki Sokrates’in hakiki adı nedir?’ diye soruyorum. ‘Sokrates’tir” (Platon, 2018: 25/ 384). 

Heidegger’e (2018) göre ise: Dilin hakikati üzerine, orada-varlık (Dasein), kendi varlığını fenomenolojik (kendinde kendini gösteren) olarak, açığa çıkarmaktadır (s.250/161); Buna göre, ontolojik olarak dil olmadan, “varlık” yargısı kolektif olarak açığa çıkmayacaktır. Bireyde kalan varlık bilgisi, kendi içinde ya da kendi dışında bir bireyde dile, dolayısıyla tartışmaya gelmiş olmayacaktır. Daha doğrusu bir kaygı olarak var olacak fakat isimlendirilmemiş, sesle ya da yazıyla, temsil edilmemiş, biçimlendirilmemiş olacaktır. İsminin verildiği nesne, kavram ya da öznenin, logos zeminindeki biçimini oluşturmaktadır. Bu bağlamda, dijital sanatın dili sanatsal verilerle siber-dünyasallık ortamında işlenmekte ve NFT Sanatı tanımlanmaktadır.   

Postmodern sanatta ve tasarımda, edebiyatta ve felsefede, anlam, kendi yapı-sökümünü (dekonstrüksiyon), sonsuz potansiyel belirsizliğini oluşturmaktadır. Derrida’nın ilâç-zehir anlamına gelen pharmakon’u buna en güzel örnektir ve “...ilâcı zehirden, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, içeriyi dışarıdan, canlıyı ölüden, birinciyi ikinciden vs. ayırmanın mümkün olmayacağı anlamına gelir” (Derrida, 2016: 197). Pharmakon, zehiri de ilâcı da içinde barındırdığı gibi, zehir mi ilâç mı olacağı, dozuna göre görecelidir. 

Sonuç:

Siber dünya içinde sanat, algoritmik sanat, dijital sanat ya da yeni medya sanatı vb. gibi bağlamlarda kategorileştirilen varlığı ve belirsiz manifestosuyla hızla belirsiz, hızla daha karmaşık bir şekilde, eklemlenmiş, iç-içe geçmiş kodlar haline dönüşmektedir. Postmodern tavırla söyleyebiliriz ki kripto sanatta, anlam, kodlar ve modeller aracılığıyla kriptolanmış benzersiz hale gelmiş ve belirsizleşmiştir. Blockchain veritabanında, birbirinden farklı ve birbirine bağlı kodlar, eşzamanlı olarak dijital meta-nesneyi oluşturmaktadır. Dijital meta-nesneler, kendi içinde bulunduğu ortamı, kendi belirsiz uzay-zamanını oluşturmaktadır. Dolayısıyla, NFT Sanatı, Heideggervari anlamda, kendi simüle hakikati ile Dasein ya da orada- varlıktır. 


KAYNAKÇA:

Academy Binance, (2020) Kripto Koleksiyonlukları ve Benzersiz Tokenler (NFT) Rehberi https://academy.binance.com/tr/articles/a-guide-to-crypto-collectibles-and-non-fungible-tokens-nfts  [Erişim Tarihi: 07.05.2022].

Academy Binance (2019) Hashing Nedir? https://academy.binance.com/tr/articles/what-is-hashing [Erişim Tarihi: 07.05.2022].

Baudrillard, J. (2017). Simulakrlar Simülasyon (O, Adanır, Çev.) Ankara: Doğu Batı. 

Bauman, Z. (2017). Post Modern Etik ( A. Türker, Çev.),  İstanbul: Ayrıntı

Derrida, J. (2016). Platon’un Eczanesi (Z. Direk, Çev.), İstanbul: Alfa

Heidegger, M. (2018) .Varlık ve Zaman (K. Ökten, Çev.), İstanbul: Alfa 

Iansiti, M& Lakhani,K. R. (Ocak 2017). "The Truth About Blockchain” https://tr.wikipedia.org/wiki/Blok_zinciri [Erişim Tarihi: 07.05.2022].

Nietzsche, F. (2019). Böyle Buyurdu Zerdüşt, (M. Tüzel, Çev.),İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları. 

Platon, (2018) Kratylos (C. Karakaya, Çev.), İstanbul: İletişim. 

Görsel 1: https://www.theverge.com/2021/3/11/22325054/beeple-christies-nft-sale-cost-everydays-69-million [Erişim Tarihi: 07.05.2022].

Ziyaretçi Sayısı:821
 
   
 
   
 

Barındırma: AdaNET

 

Copyright and "Fair Use" Information

Dergimiz ticari bir kuruluş olmayıp amatör bir yayındır. Fotoğrafçıları ve dünyada yapılan fotoğraf çalışmalarını tanıtmak amacıyla bilgi ve haber yayınları yapmaktadır.
Bir kolektif anlayışıyla çalıştığı için makalelerde yer alan fotoğraflar ve alıntıların sorumluluğu makalenin yazarına, fotoğrafçısına aittir.
Dergide yer alan içeriklerden ve ihlallerden derginin herhangi bir sorumluluğu yoktur.

Fotoğrafya'da yayınlanan yazıların, fotoğrafların ve kısa filmlerin sorumluluğu
yazarlarına/fotoğrafçılarına/sanatçılarına/film yönetmenlerine aittir.

Dergimiz fotoğrafla ilgili gelişmeleri duyurmak amacıyla çalışmaktadır. Ek olarak, ülkemizde yeterince tanınmayan yabancı fotoğrafçılar ve fotoğraflarıyla ilgili bilgi de aktarmaktadır. Makalelerde yer alan fotoğraflar HABER amaçlı kullanılmaktadır.

AdaNET Ana Sayfa X-Hall Instagram