Merhaba,
43. sayımızla tekrar birlikteyiz.
Yeni sayımızda NFT konusunu araştırdık. Yeni bir alan oluştuğunda, ne olduğu belirginleşmedikçe, bir belirsizlik süreci yaşanır.
Sonra taşlar yerine oturur. NFT, altına hücum komutu içeren bir çağrıya dönüştü. Yanılsamalı bir beklenti oluştu ve öyle ki, sanırsınız sanat alıcıları yeni sanal yapılanmada yerini aldı, şimdi sizin beğendiğiniz çalışmalarınız gerçek bir değere ulaşmak için olanak buldu, koleksiyonerlere doğrudan erişim elde edildi. Gerçekten böyle mi? Birileri 70 milyon dolara kime satış yaptı?
Bu sayımızda anlamaya çalıştık ve sorduk. Farklı görüşler ve farklı yorumlarla konuyu ele aldık.
Ele aldığımız diğer bir konu ise Antroposen. Günümüzün en büyük sorunu…yok oluşa doğru hız kesmeden gidiyoruz.
Bu konuyu Solmaz Daryani ve Sebastian Copeland’ın fotoğraflarıyla sürdürüyoruz. Dünya’nın , geri sayıma geçtiği günlerde yaşıyoruz. Önlem alınmazsa bir insan ömrü kadar zamanımız kaldığından söz ediliyor. Sonrası altıncı yok oluş. Önceliklerini belirleme yetisini kaybetmiş, Dünyanın gerçeğinden uzaklaşmış, kendi gerçekliğinin oyununu yaşayan bilge insanın yanılsamaları hangi boyutta.
Aslında NFT ve Antroposen birbiriyle ilişkili konular. NFT’nin, Dünyamızı etkileyen Antropojen etkilerinden başlıcası olan
karbon salınımını ciddi olarak arttıracağını okuyoruz. İster istemez şu soru geliyor aklımıza, yaşamın sürdürülebilirliği için enerji tasarrufu önem kazanırken daha bilinçli adımlar atılması gerekmez mi?
Dergimizin içeriğinde yer alan yazılar ve fotoğraflarla, sorularınıza yanıt aradık. Beğeninize sunuyoruz.
|