Fotografya,
yıllardır beğeniyle okuduğum, çeyrek asırdır sanal ortamda
gönüllülük esasında kültürel bir görev üstlenen, kendi
bilincinin değerinin farkında olan bir kolektif. İçinde
yaşadığımız dünya, yirminci yüzyılın başından itibaren,
insanın geçmiş alışkanlıklarını değiştirerek, her kültürel
üretime bilgi, düşünce, yaratıcılık ve anlam yükleyerek,
toplumsal iletişim döngüsü içine taşımış. Kültürel anlamda
fotoğraf makinenin çektiği biçim değil, fotoğrafçının
söylemidir. Fotoğrafın öğrenilmesi ve gelişmesinde en büyük
sorun, insanların fotoğraf nedir sorusunu çok basit görüp, onu
bir kartpostalın sıradan güzelliğinin aracı varsaymasıdır.
İşte ilk günden itibaren Fotografya, bu konuda bir ışık olma
misyonunu üslenmiştir. Bugün dünya
değişti. İnternetin olanaklarıyla, kolektif medyanın bilgi
paylaşımı, kutuplardaki insana da, Afrika’daki insana da,
Moğolistan’daki insana da aynı uzaklıkta. 1990’ların
ortalarında internet ortamının önemini görerek, hiçbir
beklentisi olmadan, gönüllülük esasında çalışarak, sanal
ortamda böyle bir dergiyi planlayan, emek veren, düşünce üreten,
yazı yazan, fotoğraflarıyla katkıda bulunan herkesin emeğine
şükran borçluyuz. Bu yazıyı kendi adıma değil, birlikte
olduğum yayın kurulu adına kaleme aldığımı düşünürsek, bu
ortak düşüncemizi dile getirmektedir. Hiçbir beklentisi olmadan
çeyrek yüzyıllık bir süreç boyunca yayınlamak için çaba
harcadığı Fotografya’yı, karşılıksız olarak finanse eden
Uğur Okçu’ya da şükran borçluyuz. Yine hiçbir bedel almadan,
toplumun kültürüne katkı amacı dışında bir beklentisi
olmayan, çeyrek asırdır Fotografya’yı hostlarında yaşatan
AdaNET’e de şükran borçluyuz.
İnternet hem
şeytan ve hem melektir. Çünkü artık her dileyen söz
söyleyebilir, yayın sunabilir, bilgi aktarabilir. İşte bu noktada
şeytan olarak, sadece sizin doğrularınızı değil bilimin
doğrularını da çarpıtan yanlış bilgilerin merkezidir.
Melektir, çünkü içinde gerçek bilgilere de kolayca
ulaşabilmenizi olanaklı kılar. Bu durumda interneti bir ilaç gibi
görmek yanlış olmaz. Doktor yazarsa doğrudur, komşu verirse
tehlikelidir. Onu bilinçli kullanırsak yaşam verir, yanlış
kullanımı ise farklı bir bağımlılığa döner. Bu noktadan
hareket ettiğimizde, internetten bilgi sunmak, bir sorumluluk olarak
içeriğin öneminin bilinçliliğini öne çıkarıyor. Fotoğrafya
tarihsel çizgisi içinde bu bilinçliliğe sahip gönüllülerin
emeğiyle bu güne geldi ve geleceğe yolculuğuna devam ediyor.
Fotografya’nın, bu değerlerin bilinciyle, nice çeyrek asırları
geride bırakarak, kültürel paylaşımlarını sürdürmesi
diliyoruz. Her yeni sayıda, bilinçli bir kolektif olarak,
okuyucusunun güveninin bilincinde olarak, sorumluluğunu yerine
getirmeyi sürdürecektir.
|