NESNELERDEN FOTOĞRAFLARA, FOTOĞRAFLARDAN NESNELERE... Yaşadığımız zamanların müphem ve muallak atmosferi kalın bir sis tabakası gibi bizi sarıp sarmaladığında, ve bizi -tam da bu zamanda- gerçeklik ve sahtelik ekseninde savururken, nesneler her şeye karşın masumiyetlerini muhafaza ediyorlar sanki.
Nisan 2017

Otoportre
Şişenin üzerindeki genç adamın fotoğrafı -ilk bakışta- etiketi olduğu kokunun muhtevası hakkında genzimizde muğlak bir his oluştururken bir yandan da merakımızı tetikliyor, kapağı açtığımızda, fotoğraftaki görüntünün silikliği kolonyanın uçuculuğuna ekleniyor ve havaya dağılıp koku sinirlerimize ulaşan aşina limon kokusu merakımıza birden son veriyor.

Prova bakışlar, prova dokunuşlar
Her şeyin muallakta olduğu bu zamanda tereddütlü bakışlarımız bizi kaçamak gizemlere hazırlıyor. Tam da bu zamanda, sığınaklarımızda huzur ararken, ayaklarımızın çizgiye bastığını fark ettiğimizde provayı fark ediyoruz.
Adalet Abla Reçeli
Hukukun kapsamına girmek, tüm bedeninizle bir mayinin içine girmek gibidir. Mayi size nüfuz eder; mayinin içinde ama onun sizi kapsadığını fark etmeden yaşarsınız. Bu uyum olmazsa, bu mayi sizi emer, ruhunuzu ayrıştırır; mutsuzluk artık mutlak bir hal almıştır.
Karanlık Haller
Ucu bucağı olmayan evrende varoluşumuz zaman zaman ışıklar saçan göz alıcı yıldızlar oluştururken, en parlak anında merkezine doğru çökmeye başlar ve giderek bir kara deliğe dönüşüp kendi girdabında sonsuzluğunu yeniden tecrübe eder.

Yıkım
Günlük hayatlarımızı terk edilmiş binalar gibi yaşıyoruz. Ruhlarımız çürüyor. Hepimiz küf ve rutubet kokuyoruz. Bu koku o kadar yaygın, o kadar sıradan ki artık farkında bile değiliz. Eteklerimizde çözülen duvarların molozu birikmeye devam ediyor.





7’den 7’ye
Renklerin karşıtlığı ve birlikteliği hem bir bütünlüğü işaret ediyor, hem de her rengin özgürlüğünü. Onlar hem bir arada hem de yalnız var olabilirken, inançlarımızın, hayallerimizin, ideallerimizin bizi bir duygu ve zihin karmaşasına itmesi ne kadar hazin!
|