Kendi ağzından özgeçmişi : Düşünüyorum da, hiçbir şey raslantı değil gibi geliyor bana. Sanki birileri bir drama yazmış, bana bir rol vermiş, ben de bu rolü sevmiştim... Ve yine öğrendim ki, insan sevdiği bir mesleği tıpkı benim gibi oyun oynar biçimde yaptığı sürece özgürlük duygusunu da yaşayabiliyormuş (...) 1945 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nde merhum Selahattin Giz'in yanında foto muhabirliğine başladım. Çeşitli spor dergilerinde, günlük gazete olarak da sırasıyla İstanbul Express, Tercüman ve Hürriyet gazetelerinde çalıştım. Içlerinde en uzun soluklu çalıştığım gazete Hürriyet oldu. 1968'den bu yana önce spor fotoğraflarımdan oluşan sergilerimi İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya'da olmak üzere 12 kez spor kamuoyuna sundum. Son sergilerimde ise, doğa ve insan kavramlarını ön plana çıkararak olayın keyfini yaşadım. Katıldığım yarısmalarda 3 kez "yılın en iyi fotoğrafı" ödüllerinin sahibi oldum. Bir süredir serbest gazeteci olarak mesleğimi sürdürüyorum.
Özlemim kırmızı, yeşil ışıkların egemen olduğu ve uzun yıllardır yaşadığım karanlık odanın sihirli atmosferidir. Evliyim ve üç çocuk babasıyım, üç de torunum var. 1967 yılında "Agların Ardında 20 Yıl" adlı bir kitabım yayınlandı. İngilizce biliyorum ve Basınköy'de oturuyorum. Yeşil Sahalardan Gri Fotoğraflar
|